28 bin metrekarelik alana yayılan bina konseptinde 200’den fazla ev/oda bulunuyor. Dutch Windwheel adı verilen yapı, şekil itibariyle de şehrin sembolleri arasına gireceğe benziyor. Rüzgardan optimum faydayı sağlamak için tekerlek şeklinde tasarlanan bina henüz inşaat için gereken onayı ve fonu bulmuş değil. Ancak ülke politikalarının bu tip girişimlere olan olumlu yaklaşımı düşünüldüğünde neden olmasın sorusu da akıllarda kendine yer buluyor.
174 metrelik bir çapa sahip olan bina, kendi enerjisini üretebilmenin yanında kendi içme suyunu oluşturabilme gibi
Ayrıca binanın üst kısmına yerleştirilen solar paneller de güneş enerjisinden faydalanmayı sağlıyor. En üst kısımda bulunan seyir terası ise şehrin tümünü görebilme olanağı sunarken, sahip olduğu akıllı camla şehre dair detayları ziyaretçilerle paylaşıyor.
Binanın ilginç yanlarından biri de alt kısmının suyun içinde olması. Özellikle küresel ısınma sonrası sular altına kalması beklenen şehirler arasında bulunan Rotterdam’da bu tip yapıların yaygınlaştığını görmek sürpriz olmayacak.