Yenilenebilir enerji denince akla ilk gelen ülkelerden biri olan Hollanda’da ilginç bir çalışmaya imza atıldı. Güney Afrikalı mimar Duzan Doepel tarafından tasarlanan bina, aynı zamanda bir rüzgar enerjisi santrali.
28 bin metrekarelik alana yayılan bina konseptinde 200’den fazla ev/oda bulunuyor. Dutch Windwheel adı verilen yapı, şekil itibariyle de şehrin sembolleri arasına gireceğe benziyor. Rüzgardan optimum faydayı sağlamak için tekerlek şeklinde tasarlanan bina henüz inşaat için gereken onayı ve fonu bulmuş değil. Ancak ülke politikalarının bu tip girişimlere olan olumlu yaklaşımı düşünüldüğünde neden olmasın sorusu da akıllarda kendine yer buluyor.
174 metrelik bir çapa sahip olan bina, kendi enerjisini üretebilmenin yanında kendi içme suyunu oluşturabilme gibi ilginç bir özelliğe daha sahip. Yağmur suyunu toplayarak depolayan bina, bunu arıtarak kullanıma hazır hale getirebiliyor. Binanın ısınması içinse organik atıklardan ve kanalizasyon sisteminden gelen diğer atıkların işlenmesiyle ortaya çıkan biyogazdan faydalanılıyor.
Ayrıca binanın üst kısmına yerleştirilen solar paneller de güneş enerjisinden faydalanmayı sağlıyor. En üst kısımda bulunan seyir terası ise şehrin tümünü görebilme olanağı sunarken, sahip olduğu akıllı camla şehre dair detayları ziyaretçilerle paylaşıyor.
Binanın ilginç yanlarından biri de alt kısmının suyun içinde olması. Özellikle küresel ısınma sonrası sular altına kalması beklenen şehirler arasında bulunan Rotterdam’da bu tip yapıların yaygınlaştığını görmek sürpriz olmayacak.
Biz de daha elektrik santrallerine sahip olamıyorken üzerine nükleer santral açalım.