Tüm dünyada hayatı durma noktasına getiren pandemiyle birlikte hava kirliliğinde önemli bir azalma yaşanmıştı. Ancak hava kirliliği pandemi öncesine dönüyor.
Hava kirliliği pandemi öncesi dönemine dönüş yapıyor
Pandemi nedeniyle üretim ve hizmet sektöründe çok ciddi bir yavaşlama yaşanmış, tüm dünyada insanlar evlerine çekilmişti. Özellikle de salgının ilk aylarında fabrikaların durması, arabaların yollardan çekilmesi hava kirliliğinde önemli bir düşüşe neden olmuştu.
Hava kirliliğinde yaşanan rekor düşüşle birlikte Kuzey Hindistan’daki Jalandhar’dan toz bulutları kalkmış ve 160 km uzaklıktaki Himalaya Dağları onlarca yıl sonra yeniden görülmüştü.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 40µg/m3 ve üzeri NO2 seviyesi sağlık için tehlikeli görülürken, Londra’da pandemi öncesinde bu 36µg / m3 seviyelerindeydi. Pandemiyle birlikte ise 24µg / m3’e kadar gerileme yaşanmıştı. Yeni Dehli’de ise 46µg / m3 seviyelerindeki NO2, pandemiyle birlikte 17µg / m3’e kadar gerilemişti.
Ancak pandemiye rağmen birçok ülkede yaşanan normalleşme süreci, hava kirliliğinin eski düzeye çıkmasına neden oluyor. Şu ana kadar hava kirliliğinde yaşanan düşüşün 12 metropelde, 15 bin kişinin hayatını kurtardığı belirtiliyor. CREA verilerine göre sadece Yeni Delhi’de 4600 kişinin hava kirliliği kaynaklı solunum rahatsızlıklarından hayatını kaybetmekten kurtulduğu vurgulanıyor. Ancak normalleşme adımlarıyla yeniden yükselişe geçen hava kirliliği, geleceğimiz için tehlike oluşturmaya devam edecek.
