Yaptığınız işte ne kadar başarılı olursanız olun, iyi bir sunum yaparak onu satamıyorsanız, sunduğunuz değer asla karşılığını tam olarak bulmaz. İyi bir sunum yapmak, şirketinizin veya sunum yaptığınız hizmetin ne kadar başarılı olduğunu anlatmaktan ibaret değildir. Aksine, ne kadar sık “iyi olduğunuzu” tekrarlarsanız, izleyenlerin gözünde o kadar sahte ve çaresiz görünme olasılığınız vardır.
İlgiyi üzerinizde toplamak ve gerçekçi görünmek için, gerçek araştırma verilerini kullanarak, hitap ettiğiniz kitlenin ihtiyaçlarına doğru bir bakış açısıyla yaklaşmanız gerekir. Geoffrey James, Inc.com için yazdığı makalede sunumlarınızı çok daha güçlü hale getirmenizi sağlayacak ipuçlarını şöyle sıralıyor:
“Bu sunumun sonunda şunu biliyor olacaksınız…”
Kendi hedefinizi anlatmak ziyade, dinleyicilerinize sizi takip etmeleri için ilgilerini çekecek bir sebep sunun. Bunu yaparken de “şunu öğreneceksiniz” demeyin, yoksa bir öğretmen gibi görünürsünüz.
“Anladığım kadarıyla şu an yaşadığınız durum…”
Yapılan sunumun bir soruna, bir zorluğa ya da bir fırsata karşılık gelmesi gerekir yoksa o toplantının bir manası olmaz. Ancak her şeyi bilen, ukala birini dinlemeyi de kimse istemez. Bu nedenle alçakgönüllü bir tavırla onlarla empati kurduğunuzu gösterin. Tabii bunu söylerken, toplantı öncesi kitleyi iyice araştırdığınızdan emin olun.
“Yakın zamanda yapılan [araştırma şirketi adı] araştırmasına göre…”
Burada ne kadar yakın döneme ait bir araştırma kullanırsanız, o kadar ilgi çekecektir ve kaynak ne kadar güçlü olursa, kitle üzerinde bırakacağı etki de aynı oranda güçlü olacaktır. En güvenilir kaynakların da bilindik üniversiteler ve ünlü araştırma şirketleri olduğunu unutmayın.
“Rakipleriniz bu konuda şunu yapıyor…”
İyi bir rekabet analizi, kitlenin gönlüne giden yolu açacaktır. Özellikle başka türlü elde etme imkanları olmayan verileri onlarla paylaşırsanız, hiçkimse konuyla ilgili uzmanlığınızı tekrar sorgulamaz. Özellikle rakiplerin zayıf noktaları öne çıkarmaya çalışın.
“Bu konuyu [örnek bir isim] şöyle çözdü…”
Sadece teoride ya da görüşte kalan hikayeler yerine, sunumunuzda gerçek başarı öykülerine yer vermeye çalışın. En iyi kredibiliteyi sağlamak için, hedef kitleyle aynı ölçekte bir şirketten örnek verin.
“Bunun doğru olduğunu bizzat biliyorum, çünkü…”
Kilit noktaları öne çıkarmak için mümkün oldukça kişisel deneyimlerden örnek verin. İyi anlatılan anekdotlar sadece güvenilirliğinizi artırmakla kalmaz, aynı zamanda sunumu daha dinamik ve canlı hale getirir. Ancak anlattığınız hikayelerde kişisel başarınıza değil, bir şirketin başarısına nasıl yardımcı olduğunuza odaklanmanızda fayda var.
“Bilmiyorum ama cevabı bulup size dönüş yapacağım”
Sunumların en zorlu kısmı soru-cevap başladıktan sonrasıdır. Burada yanıtını kestiremediğiniz, hazırlıksız yakalandığınız sorular gelebilir. Önemli olan, yabancı olduğunuz bir konuyla ilgili yanlış olabilecek bir yanıt uydurmak yerine, bilmediğinizi kabullenmek ve gerekli araştırmayı yaparak yeni buglularınızı daha sonra paylaşmaktır. Yanıtı daha sonra e-posta ile soran kişiye gönderirken, sunumu izleyen herkese CC’lemeyi de unutmayın.