Site icon TechInside

GTECH, symphony labs ile finans sektörüne yeni bir soluk getiriyor

Bu uygulama ile kâğıt tüketimini ve karbon ayak izini azaltma şansı elde edeceklerini belirten Türkiye Finans Bilgi Sistemleri ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Fahri Öbek, bu uygulamanın temassız teknolojilere yapılan yatırımlarla bankanın dijitalleşme sürecinde önemli bir adım olduğunu dile getirdi. Öbek sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye Finans olarak “Yarına Varız” söyleminden hareketle devreye aldığımız karbon ayak izini azaltma çalışmalarımızın, aynı zamanda verimlilik ve performansımızı artırdığını, çalışanlarımızın ve müşterilerimizin memnuniyetine de katkıda bulunduğunu görüyoruz. Bu bakış açısıyla geride bıraktığımız dönemde Push Notification uygulaması ile günlük ortalama 5 bin dekont tasarrufu, müşterilerimizden gelen talimatları toplu EFT kanalına taşıyarak aylık ortalama 19 bin adet kâğıt tasarrufu, EFT ve Havale işlemlerini Merkezi Talimat Sistemine taşıyarak 7 ayda yaklaşık 17 bin kâğıt tasarrufu, Bağımsız Denetim Raporları’nın sistem üzerinden alınması ile 7 ayda ortalama 13 bin kâğıt tasarrufu, son bir yılda İsimsiz dışındaki tüm kredi kart tiplerimizi dijitale alarak 8 milyon kâğıt tasarrufu ve finansman için müşterilerden temin edilen faturaların elektronik ortama taşınması sonucunda yaklaşık 7 ayda 40 bin kâğıt tasarrufu sağladık. Ayrıca bu yıl hayata geçirdiğimiz HR Paperless Projesi kapsamında işe alımdaki evrak sürecinin dijital ortama taşınmasını sağladık ve kâğıtsız ortama geçtik. 2023 projeksiyon verilerindeki deneyimli ve deneyimsiz aday kırılımındaki aday sayısına göre yaklaşık 40 bin adet evrak tasarrufu sağlamayı planlıyoruz. Özetleyecek olursak bankacılık işlemlerimizde dijitalleşmeyle yıllık kâğıt tüketimimizi 25 bin koliden 5 bin koliye düşürdük. Kâğıt tasarrufu sağlarken fidan dikimini de unutmuyoruz. Sadece 2021 yılından bu yana TEMA Vakfı iş birliğiyle Umut Ormanı’na 24 bine yakın fidan diktik.” Türkiye Finans’ın çevre yönetimini minimum etki yaklaşımıyla planladığını dile getiren Öbek sözlerini şöyle tamamladı; “Türkiye Finans olarak kurumumuzu, sektörümüzü ve müşterimizin daha iyiye ulaşma çabasını sürdürülebilir kılarken, makro açıdan yani toplumsal, çevresel ve sosyo-ekonomik anlamda nasıl sürdürülebilir oluruz, her attığımız adımda bu soruyu odağımıza alarak düşünüyoruz. ‘Yarına Varız’ söyleminden hareketle yeşil teknolojiler alanındaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.”

Hızla dijitalleşen dünyada, daha inovatif hizmetleri müşterileriyle buluşturmak için altyapısını Fintech’lere açarak onlarla işbirliği yapan bankalar servislerini müşterilerine daha hızlı sunacaklar. 

GTech; yetkilendirme yapısı son derece esnek ve güvenli, hem Private Cloud hem de Public Cloud yapılarında çalışabilen, Autoscale özelliğiyle önemli bir maliyet avantajı sağlayan API altyapısı ürünü Symphony LABs ile sektöre yeni bir ivme kazandırıyor.   

Günümüzde bankaların genişleyen dijital hizmetlerini kusursuz verebilmeleri, müşterilerin dijital alışverişlerinde onlara hız ve güven sağlayabilmeleri için altyapılarını buna göre geliştirmeleri kaçınılmaz bir zorunluluk haline geldi. BDDK’nın 2021 yılından itibaren hayata geçirdiği düzenlemelerle gelişen dijital bankacılık, beraberinde birçok Fintech ve finansal kuruluşun bankaların altyapısıyla entegre olma ihtiyacını gündeme getirdi.  GTech’in API Ürünü Symphony LABs bu konuda finans sektörüne yeni bir soluk kazandırdı. 

GTech Spmhony LABs, sunduğu ana bankacılık uygulamalarına ilave olarak içinde barındırdığı 500 den fazla servis ile bir bankanın çok daha fazla hizmet ve ürününü müşterisiyle hızlı ve güvenilir bir şekilde buluşturabilmesine imkân sağlıyor. GTech Stratejik Planlama ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Öztürk; “GTech olarak uzun yıllardır Symphony Banking ürünümüz ile bankaların alt yapılarını kuruyor ve bu yapıların kusursuz işlemesini sağlıyoruz. Şimdi yeni ürünümüz Symphony LABs ile bankalar ek bir maliyete katlanmadan çok daha fazla hizmet ve ürünü müşterilerine sunabiliyor, aynı zamanda Fintech sistemleriyle beraber yeni ürün ve hizmetlerini geliştirebiliyor” dedi.

Bankacılığın bir evrim geçirdiğini ve önümüzdeki yıllarda tüm bankaların dijital yapıya geçerek çok az şube sayısıyla hizmet vereceğini belirten İbrahim Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü: Finansal hizmetlerin her geçen gün dijitalleşen süreçlerin içerisine daha fazla gömülü hale geleceğini görüyoruz. Mevcuttaki en bilenen örneğe bakacak olursak bir e-ticaret mağazasında 50 bin liralık bir alışveriş yaptığınızda, sistem size ‘kredin hazır istiyorsan buradan başvur’ diyor. Bilgilerinizi giriyor ve satın alma işlemini o anda, mağazada bitiriyorsunuz. Dolayısıyla finansman olayı, ana iş sürecinin içine gömülü hale gelmiş oluyor. Böylece siz aslında bir banka olarak çok daha fazla hizmet ve ürünü müşteriyle buluşturabilir hale geliyorsunuz. Dolayısıyla günümüzde bankalar artık bir ekosistem kullanarak müşterilerine şube ve klasik dijital kanal dışında da ulaşmak ve hizmet sunmak zorundalar.” 

GTech Symphony LABs ürününün çok daha fazla fonksiyon desteklemesinin en ayırt edici farkı olduğunun altını çizen İbrahim Öztürk, GTech altyapısının sağladığı bütün fonksiyonların bu altyapı üzerinden de sunabilir durumda olduğunu söyledi ve ürünün özellikleri hakkında şunları söyledi: “Yetkilendirme yapısı son derece esnek ve güvenli, dolayısıyla firmaya bunu verdikten sonra hem kendi içinde hem başka firmalara açma noktasında hem de kendi şirket içerisindeki yetkilendirme noktasında ciddi avantajları var. Aynı zamanda yeni nesil bir altyapı olduğu için hem Private Cloud hem de Public Cloud yapılarında da çalışabiliyor. Autoscale özelliği ile de kullanıldığı zaman performansını iyileştiren, bir kullanım olmadığı zaman da kendisini otomatik olarak azaltan yapısıyla kaynak tüketiminde maliyet avantajı sağlayan, kısacası çok ciddi akıllı zekaya sahip bir yapıdan bahsediyoruz.”

Exit mobile version