Google kendi araç paylaşım hizmeti Waze’i San Francisco’da sonbahar aylarında hizmete sokarak Uber’e doğrudan rakip olacak.
Alphabet Inc.’in bir alt grubu olan Google, Waze adındaki hizmeti ile öncelikle tüm San Francisco bölgesindeki sürücüleri, yolcular ile buluşturmayı planlıyor. Uber ve onun San Francisco rakibi Lyft hizmetleri, yolcular talep ettiğinde bir sürücü yönlendirme yöntemi ile çalışıyorlar. Google Waze ise daha farklı bir yöntem ile trafik sorununa çözüm üretiyor: Yolcu gitmek istediği noktayı işaretleyip araç ve sürücü aradığında, yalnızca zaten oraya gitmekte olan kişilere talep düşüyor. Böylece hem yolcu hem de sürücü zaten kendi gitmek istedikleri noktaya veya güzergaha gitmiş oluyorlar. Bütün bu gelişmeler, Ağustos ayında Alphabet Inc.’in İdari Müdürü olan David Drummond’un neden Uber yönetim kurulundan ayrıldığını da açıklıyor.
Waze oyunu farklı oynuyor
Google Waze’i 2013 yılında satın almıştı. Waze’in diğer hizmetlere nazaran bir diğer farkı ise, kullanıcılardan topladığı veriler ile güzergah ve trafik tahmini yapabiliyor olması.
Waze teorik olarak sürücülere ek bir yolculuk maliyeti getirmediği için Uber ve benzeri hizmetlerden çok daha ucuz olacağı tahmin ediliyor. Waze’in amacı, ücretlerini mümkün olduğunca düşük tutarak sürücülerin taksi şöförü gibi çalışmalarının önüne geçmek. Waze’in sAn Francisco’daki pilot programı şu anda 1,5 kilometrelik mesafe için en çok 54 sent ücret öngörüyor ve Google ayrıca bir komisyon almıyor. Bu ücret, hem Uber hem de Lyft fiyatlarından çok daha düşük. Uber, aynı yolculuk için 3,75 dolar fiyat biçiyor. Bu durumda Waze, alternatiflerine göre şaşılacak şekilde 7 kat daha ucuz oluyor.
Waze aynı zamanda sürücülerinin kazancının vergilendirilebilir olmadığını düşünüyor çünkü ödemenin aslında yakıt parası için yapıldığını varsayıyor. Ülkemizin tersine ABD’de, akaryakıt gibi zaten vergi alınan bir alanda yapılan harcamalarda ayrıca bir daha vergilendirme yapılamıyor.
Eski dostlar rakip oldu
7 yaşına basan Uber’in şu andaki değerlemesinion 68 milyar dolar civarında olduğu biliniyor. Araç paylaşım devi ile Google 2013 yılında çok sıkı ilişkiler içindeydi ve neredeyse ortak durumundaydılar. Google aynı yıl Uber’e 258 milyon dolar yatırımda bulunmuştu. Ancak şimdi rakip konumundalar. Bu rekabet yalnızca araç paylaşımında veya fiyatlarda değil, geliştirilen teknolojilerde de kendini gösteriyor. Örneğin hem Uber hem de Google, sürücüsüz otomobil çalışmalarında uzun süredir rekabet içerisinde. Uber’in araç paylaşımındaki 7 yıllık tecrübesine karşın sürücüsüz otomobil araştırmalarında da Google epey bir adım önde gidiyor.
Waze şu anda Google’ın araç paylaşım deneyimini artırmaya yönelik bir proje olarak görülüyor, çünkü Google’ın planları çok daha büyük. Esas ulaşılmak istenen nokta, sürücüsüz otomobilleri araç paylaşım sektörüne sokabilmek. Tam otomasyon ile çalışan, cinsel tacizden hatalı sollamaya kadar insan kaynaklı güvenlik riskleri sıfıra indirilmiş olan bir sistemin çoğu yolcu için tercih edilebilir olduğu düşünülüyor. Ayrıca sürücüsüz otomobilleri araç paylaşım sektörüne sokabilmenin, piyasadaki fiyatları hızla daha da aşağıya çekeceği öngörülüyor.
Waze’în pilot programı çerçevesinde toplam 25 bin kişilik, çoğu Google, Wal-Mart ve Adobe Systems gibi büyük firmalarda çalışan yolculara hizmet veriliyor. Yolcuların ise günde iki kere Waze hizmetini kullanma hakkı oluyor. Bu da doğal olarak işe giderken ve gelirken demek. İsteyen herkes Waze sürücüsü olmak için kayıt yaptırabilirken yolcu potansiyeli şimdilik bu 25 bin kişi ile sınırlı.
Ancak Waze’in bir sonraki yayılım adımında San Francisco bölgesindeki herkes Waze sürücüsü veya yolcusu olabilecek. Bu adımın ardından da hizmetin komşu şehir ve eyaletlere yayılması bekleniyor.