Muhammed Ali Tiryakioğlu
Bu dönüşüme geçişi hızlandıran ve girişimcilik ekosisteminin yenilikçi projelerinin gelişmesinde kritik rol oynayan dijital platformlar, tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını ile etkin ve yaygın bir uygulama alanı elde etti. Dijital platformlar düşük maliyetli olması, üretkenliği artırması, zaman ve mekân kısıtı olmadan geniş kitlelere ulaşmayı kolaylaştırması ve süreçleri basitleştirmesi ile iş yapma yöntemlerini evrimleştirdi.
Dijital platformlar üzerinden yenilikçi girişimlere finansman sağlanması son dönemde popüler hale geldi. Kitle fonlaması adı verilen bu yöntem, girişim projelerinin hayata geçmesi için ihtiyaç duyduğu fonu sağlamak amacıyla, internet ortamındaki platformlar aracılığıyla çok sayıda kişiden az miktarlarda bile para toplamasıdır. Kitle fonlamasının modellerinden biri olan paya dayalı kitle fonlama ise geleneksel finansman yöntemlerinden olan banka, melek yatırımcılık veya risk sermayesinden finansman elde etmede sorun yaşayan startupların, ihtiyaç duyduğu fonu pay karşılığında kitlelerden 1 TL gibi küçük yatırım tutarlarında dahi toplamasına imkân tanır.
Paya dayalı kitle fonlaması ve girişimcilik
Paya dayalı kitle fonlaması Amerika’da 2012 yılında ‘JOBS (Jumpstart Our Business Startups) Act’ isimli yasa ile düzenlenmiş ve dünyada kabul görmeye başlanmıştır. Ayrıca İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, İsviçre, Avusturalya ve çok sayıda OECD ülkelerinde yasal düzenlemeye kavuşmuştur. Ülkemizde ise 3 Ekim 2019 yılında Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yayımlanan “Paya Dayalı Kitle Fonlama Tebliği” ile yasal düzenlemesi yapıldı. Güncel yasal düzenleme ise 27 Ekim 2021 yılında “Kitle Fonlaması Tebliği” adıyla yürürlüğe girdi. Buna göre SPK tarafından listeye alınan (yetki verilen) platformlar aracılığıyla kitle fonlama faaliyetleri gerçekleştirilebiliyor. Kitle fonlama platformları, Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) sistem entegrasyonu ile girişimci ve yatırımcıların e-devlet entegrasyonu ile kaydının ve takibinin sağlanmasında ve Takasbank gibi bir emanet yetkilisi entegrasyonu ile toplanan fonların proje başarılı olması halinde (hedef fona ulaşırsa) girişim şirketine aktarılana veya başarısız projelerde (hedef fona ulaşılamazsa) yatırımcılara hiçbir kesinti olmadan iade edilene kadar saklanmasına imkan tanıyor. Ayrıca platformlar, girişimci veya girişim şirketi tarafından kendilerine yapılan proje başvurularını inceliyor ve onaylaması halinde oluşturduğu bağımsız yatırım komitesine değerlendirmesi için sunuyor. Girişimcilik projelerinin platformda yayımlanması için yatırım komitesinin oy çokluğu ile kabul etmesi gerekiyor. Girişim projeleri en fazla 60 gün boyunca ve girişimcinin belirlediği hedef fonun %20 fazlasına kadar fon toplayabilir.
Düzenleme ile teknoloji ve/veya üretim faaliyetinde bulunan şirketlere pay karşılığında herkesin yatırım yapmasına olanak tanındı. Girişim şirketleri en fazla yılda iki kere kampanya düzenleyerek fon toplayabiliyor. 1 milyon 362 Bin TL’yi aşan fon taleplerinde fonun en az %5’i nitelikli yatırımcılar tarafından karşılanması şartı bulunuyor. Girişimci bu oranı başvuru esnasında yükseltebilir. Paya dayalı kitle fonlamasında nitelikli yatırımcının yatırım miktarı kısıtlanmazken nitelikli olmayan (bireysel) yatırımcı için üst sınır bir takvim yılında 68 bin 100 TL’den gelir beyanı ile 272 bin 400 TL’ye kadar artırılabilecek şekilde düzenlendi.
Dünyada paya dayalı kitle fonlaması pazar büyüklüğü 4,97 milyar dolar olarak saptanmıştır (2020 Cambridge Alternatif Finans Raporu). Ülkemizde dijital dönüşümün ve platform ekonomisinin etkisiyle paya dayalı kitle fonlamasının, girişimcilik ve yatırım ekosistemlerine sağladığı fırsat eşitliği ile herkese girişimci ve yatırımcı olma potansiyeli sunması dolayısıyla yaygın olarak kullanılması ve pazarın yasal düzenlemelerin bulunduğu ülkelerde olduğu gibi artan bir ivmeyle büyümesi bekleniyor.