Özellikle üniversite çağındaki gençler yurtdışındaki örneklerden aldıkları ilhamla birçok fikirle mezun oluyor okullarından. Tabii hayata geçecek fikir var, geçmeyecek fikir var.
Düşünsenize Facebook, Youtube, Google gibi bugün efsane halini almış markalar hep üniversite döneminde ve garajlarda olgunlaşmış fikirlerin hayata geçmesi aslında. Girişimcilik konusunun aslında iki ayağı var. Evet, sizin harika bir fikriniz olmalı bunu kimse inkâr edemez. Ancak bu fikre destek olacak melek yatırımcılar ya da kamu da bu alanda üç maymunu oynamamalı.
Köstek olmasınlar yeter
Geçtiğimiz hafta tanıştığım ve bu yılın yıldızı olacağını düşündüğüm bir girişimci var. Konu KOSGEB ile ilgili olduğu için bu girişimin adını şimdilik gizli tutacağım. Bu arkadaşlar, yurtdışından gelerek oluşan bir ihtiyaç üzerine hayata geçirdikleri fikirleriyle şimdiden dev bir şirket olma yolunda ilerliyorlar. Bana projeyi anlattıkları toplantıda kamudan destek meselesini sorduğumda aldığım yanıt gerçekten çok ilginçti:
“Önce başvurmayı düşündük. Ancak biz zaten çok hızlı büyüyen bir yapıyız. Oturup oradan gelecek desteğin süresini hesapladık o süreyi beklemektense biz çalışarak o desteğin çok üzerinde bir gelir elde edeceğimizi görerek başvurudan vazgeçtik.”
İşte size girişimciye desteğin mini bir özeti. Tabii bu konu özel sektörde ya da melek yatırımcı tarafında böyle işlemiyor ve çok önemli yatırımcılar çok önemli ve başarılı projelere destek veriyor. Ancak küresel bir marka çıkaramadık diye hayıflanmak yerine küresel marka çıkaran ülkelerin girişimciler için ayırdıkları bütçelere bir bakma yeterli.