Site icon TechInside

Genetik mühendislikte son gelişmeler ve etkileri

Genetik mühendislikte son gelişmeler

Biyoteknoloji, hızla gelişen sağlık teknolojisi sektöründe inovasyon ve ilerlemenin ön saflarında yer almaktadır. Biyoteknoloji ürünlerinin ticarileştirilmesi, sağlık hizmetlerini dönüştürdü. Asırlık sorunlara yeni çözümler sunmuş ve hasta sonuçlarını iyileştirdi.

Bu devrim, terapiler ve teşhisler için biyolojik sistemlerin gücünden yararlanmaya başladığı 20. yüzyılın sonlarına dayanır. Biyoteknoloji ürünleri çok çeşitli tıbbi rahatsızlıkları ele almak için canlı organizmaların karmaşık işleyişinden yararlanır. Bu yaklaşım, bir zamanlar bilim kurgu olarak kabul edilen tedavilerin ve teknolojilerin önünü açmıştır.

Genetik mühendislikte son gelişmeler

Biyoteknolojinin dönüştürücü potansiyelinin en ikonik örneklerinden biri, rekombinant DNA teknolojisinin ortaya çıkışıdır. Bu çığır açan yenilik, bilim insanlarının genleri birleştirmesine ve manipüle etmesine, terapötik proteinler üretebilen genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO’lar) yaratmasına olanak tanıdı. 1980’lerde genetiği değiştirilmiş Escherichia coli bakterisi kullanılarak üretilen rekombinant insülinin geliştirilmesi, dünya çapında milyonlarca diyabet hastasına daha güvenli ve daha güvenilir bir insülin kaynağı sunarak biyoteknoloji ticarileştirmesinde önemli bir dönüm noktası oldu.

Bir diğer dikkat çekici biyoteknolojik başarı hikayesi, monoklonal antikorlar (mAbs) alanındadır. Bu proteinler modern tıbbın temel taşı haline geldi. Ayrıca çeşitli hastalıkların tedavisinde hedeflenen hassasiyet sunmaktadır. Genentech tarafından geliştirilen Herceptin (trastuzumab), mAbs’nin potansiyeline örnek teşkil etmektedir. Eylül 1998’de FDA tarafından onaylanan Herceptin, sağlıklı olanları koruyor. Bununla birlikte kanser hücrelerini seçici olarak hedef alıyor. HER2 pozitif meme kanserinin tedavisinde devrim yaratmıştır. Başarısı sadece hastaların yaşamlarını uzatmakla kalmadı. Aynı zamanda özel tıbbın yeni bir döneminin önünü açtı.

Onkolojinin ötesinde, mAb’ler otoimmün hastalıklarda, bulaşıcı hastalıklarda ve hatta nörolojik bozukluklarda uygulamalar bulmuştur. Örneğin, biyoteknoloji şirketi Biogen, Alzheimer hastalığı için monoklonal antikor tedavisi olan Aduhelm’i (aducanumab) geliştirdi. 2021 onayı önemli tartışmalara yol açsa da, karmaşık tıbbi durumları ele almada biyoteknolojinin gücüne bir kanıt olarak hizmet ediyor. Biyoteknolojideki ilerlemeler genom dizilimini demokratikleştirerek her zamankinden daha erişilebilir ve uygun fiyatlı hale getirdi. 2003’te planlanandan iki yıl önce tamamlanan İnsan Genomu Projesi, insan genetik kodunun çözülmesinde muazzam başarıya işaret etti. Ayrıca bu atılım, özel tıbbın ve çeşitli hastalıklarla ilişkili genetik belirteçlerin belirlenmesinin temelini attı.

Exit mobile version