Araç paylaşım uygulamaları, otomobil üreticilerinin gelecekteki en büyük gelir kaynağı olabilir. Ürettikleri otomobilleri satmak yerine saatlik kiralama modeliyle pazarlamayı kafaya koyan otomobil üreticileri kendi araç paylaşım uygulamalarını hayata geçiriyor. Bunlardan en dikkat çekeni ise General Motors tarafından geliştirilen Maven uygulaması.
Maven şimdi ABD’nin üç büyük şehrinde hizmete başlıyor. Artık Chicago, Boston ve Washington’da oturanlar, Maven uygulaması sayesinde Chevrolet, Cadillac ve Buick modellerinden birini kiralayabilecekler. Kiralama ücreti ise saatlik 6 ile 8 dolar arasında değişiyor.
Maven’in bir diğer avantajı ise, rakiplerinin 100 dolar seviyesinde yıllık üyelik ücreti istemesine rağmen Maven’de yıllık ücretinin bulunmaması. Maven’in kullanıcıları arasında Lyft gibi başka otomobil paylaşım uygulamalarının şoförleri de bulunuyor. Bu şoförler, hafta sonu için bir Chevy Equinoxes’a 99 dolar ödedikten sonra hafta sonu boyunca şehirde gezip tozmak, arkadaş buluşmalarına gitmek, geceleri eğlenceden dönmek için Lyft ile taksi çağıran müşterilere hizmet veriyorlar. Böylece müşterilerin talep ettiği temiz ve yeni otomobillere on binlerce dolar ilk yatırım yapmak zorunda kalmadan, her hafta sonu güzel para kazanabiliyorlar.
Rakip otomobil üreticisi Daimler’in de Car2Go hizmeti bulunuyor ancak Car2Go’yu kullanmak için yıllık abonelk ücreti ödemek gerekiyror ve ayrıca Maven’in otomobili müşterinin ayağına kadar götürme avantajı da bulunuyor. Yani müşteri otomobil kiralamak istediğinde GM çalışanları otomobili, müşterinin evinin önüne kadar götürüp teslim ediyor ve yine müşterinin istediği yerden teslim alıyor. Bu haliyle Maven, şahsi bir otomobil sahibi olmaktan hiç farkı olmayan bir servis olarak dikkat çekiyor, üstelik kullanıcılar otomobil satın almak için onbilerce dolar ödemeden, vergilere, tamir masraflarına, temizlik ve bakım ücretlerine katlanmadan sadece kullandıkları saat başına 6 dolar ödeyerek otomobil sahibi olmuş gibi yaşam standardı sürebiliyorlar. Bu tür otomobil paylaşım uygulamaları, haftada dört beş saatten fazla otomobil ihtiyacı olmayan şehirli/beyaz yakalı kesim için son derece uygun bir çözüm olarak görülüyor ve hızla yaygınlaşması bekleniyor.