Facebook’un araştırmasına göre, internette güvenliğin yolu şu adımlardan geçiyor:
1) İşe yarayan yöntemleri değiştirmeyin. Genelde gerçek hayatta çocuğunuza nasıl ebeveynlik yapıyorsanız internet ortamında da aynı şekilde davranabilirsiniz. Çocuğunuzun aranızda vardığınız bir anlaşmaya daha iyi uyum sağladığını görüyorsanız, iki tarafın da kabul edeceği bir anlaşmaya varın. Ya da belki çocuğunuzun sadece temel kuralları bilmesi gerekiyordur. Bu durumda, çocuğunuza ilk kez bir mobil cihaz aldığınızda bu kuralları erken bir aşamada belirleyebilirsiniz.
2) Çocuklar “söylediğinizi değil yaptığınızı yapar” ve bu gerçek hayatta olduğu gibi internet ortamında da geçerlidir. İyi bir örnek olmaya çalışın. Çocuğunuz için sosyal medyada veya internette bir zaman sınırı belirliyorsanız (örneğin, akşam 10’dan sonra mesaj atmak yok) aynı davranışı sergileyerek örnek olmanız büyük bir fark yaratacaktır. Çocuğunuzun internette medeni bir şekilde davranmasını istiyorsanız, ona gönderdiğiniz mesajlarda medeni davranma ve saygılı olma konularında örnek olun.
3) Erken aşamada bağlantı kurun ve standartları belirleyin. Elde edilen veriler, ebeveynlerin çocukları sosyal medyayı kullanmaya başlar başlamaz onlarla internette iletişime geçmeleri gerektiğini göstermektedir. Çocuğunuz Facebook’a katılır katılmaz onunla arkadaş olun veya Instagram’a kaydolduğunda hemen takip etmeye başlayın. Beklediğinizde, iletişime geçmek daha da zorlaşır. Bu pek de şaşırtıcı değil, ancak gerçek hayatta çocuğunuzla aranızdaki diyaloglar ve konuşmalar için erken aşamalarda zemin yarattığınız gibi, internet ortamında da böyle bir zeminin erken aşamalarda oluşturulması gerektiğini akılda tutmak faydalı olabilir. Çocuğunuz sosyal medyaya adım atmadan önce bile onunla genel olarak teknoloji hakkında konuşun. Bu konuşmalar, ilerideki konuşmalarınız için zemin oluşturmanıza yardımcı olabilir.
4) Önemli anları kaçırmayın. Bu konuşmaların doğal olarak yapılabileceği pek çok zaman vardır. Örneğin çocuğunuzun ilk cep telefonunu alması (temel kuralların belirlenmesi için iyi bir zamandır), 13 yaşına basarak Facebook’u, Instagram’ı ve diğer sosyal medya servislerini kullanabilecek yaşa gelmesi veya sürücü ehliyeti alması (mesajlaşmaya değil arabayı sürmeye odaklanma konusunu konuşmak için iyi bir zamandır) gibi.
5) Çocuğunuzdan size öğretmesini isteyin. Instagram hesabınız yok mu? Belki de bir müzik yayını servisini denemek ilginizi çeker. Çocuğunuz zaten bu servisler konusunda bilgi sahibiyse, sizin için muhteşem bir kaynak olabilir. Bu konuşma ayrıca emniyet, gizlilik ve güvenlik konularını tartışmak için de bir fırsat olabilir. Örneğin, kendi Facebook hesabınızı açarken ona gizlilik ayarları hakkında sorular sorabilirsiniz. Çoğu ebeveynin çok iyi bildiği gibi, çocuğunuz size bir şeyler öğretme fırsatından çok hoşlanacaktır.
Bu liste yalnızca bir başlangıç ve sizin ailenizin ihtiyaçlarına tamamen uymayabilir. Burada önemli olan şey konuşuyor olmanızdır.
Güvenli İnternet Günü (gençler için ipuçları):
9 Şubat’ta düzenlenecek Güvenli İnternet Günü’ne 100’den fazla ülke katılıyor. İnternet yalnızca bu 100 ülkeye ait değil. Size de ait. İnternetin güvenli kalması için siz de bir rol üstleniyorsunuz.
Bunu aklınızda tutun ve internetteyken hatırlamanız gereken birkaç temel ipucuna göz atın:
1) Paylaşmadan önce düşünün. Kendimizi kaptırıp kolayca o an için eğlenceli gelen bir şey söyleyebilir veya yapabiliriz. Ama söylediklerinizin birini gerçekten incitebileceğini veya başınızı derde sokabileceğini unutmayın.
Paylaşımda bulunmadan önce şu sorulara cevap vermenin faydalı olacağını düşünüyoruz: İnsanların beni böyle mi görmesini istiyorum? Birisi bunu kullanarak bana zarar verebilir veya itibarımı zedeleyebilir mi? Bunu başka insanlarla paylaşırlarsa üzülür müyüm? Bunu paylaşırsam olabilecek en kötü şey nedir?
Ayrıca yorumlar, notlar veya görüntülü sohbetler dahil, paylaştığınız tüm bilgilerin istemediğiniz şekilde paylaşılma olasılığı olduğunu da unutmayın. Paylaşımda bulunmadan önce, kendinize şunu sorun: Bu içerik, okulumdaki arkadaşlarım ve öğretmenlerimle veya gelecekteki işverenimle paylaşılsaydı sorun olur muydu?
Tabii ki hepimiz hata yaparız. Bir şeyi söylememiş veya yapmamış olmayı dilediğinizi fark ederseniz, özür dilemek için asla geç değildir.
2) Kiminle iletişimde olduğunuzu bilin. Facebook’ta bir gönderi, bir fotoğraf veya bir bağlantı paylaştığınızda bunu tam olarak kimlerin görebileceğini seçersiniz. Facebook’ta ayrıca arkadaşlarınızı da seçersiniz ve bu nedenle, yalnızca tanıdığınız kişilerden gelen arkadaşlık tekliflerini kabul etmeniz çok önemlidir. Profilinizde incitici veya kötü amaçlı mesajlar ya da gönderiler almanız durumunda yapabileceğiniz şeyler vardır. Durumun ciddiyetine bağlı olarak bunu görmezden gelebilir, kişiden davranışına son vermesini isteyebilir, kişiyi arkadaşlıktan çıkarabilir veya engelleyebilir ya da ebeveynlerinize, bir öğretmene, danışmana veya güvendiğiniz başka bir yetişkine söyleyebilirsiniz. Herkes kendisine saygılı davranılmasını hak eder.
3) Siz de katkıda bulunun. Facebook’ta, sizin veya başkasının profil sayfasındaki kötü niyetli bir içeriği her zaman şikayet edebilirsiniz. Facebook’u kullanan herkes, ne tür gönderilerin kabul edilip hangilerinin edilmediğini belirleyen Topluluk Standartlarımıza uymayı kabul eder. Örneğin Facebook’ta nefret söylemi, şiddet görüntüleri ve zorbalığa izin verilmez ve şikayet edildiklerinde bu tür içerikleri kaldırırız. Uygun olmayan Sayfaları, Grupları, Etkinlikleri ve sahte veya taklit profilleri de şikayet edebilirsiniz. (Şikayetlerin gizli tutulduğunu, bu yüzden kimsenin şikayeti kimin yaptığını bilmeyeceğini unutmayın.)