Facebook veya diğer sosyal ağlar, hızlı şekilde yaygınlaşırken dünya önemli bir detayı gözden kaçırdı. Sosyal medyada kullandığımız içeriği üreten insanların emeklerini kullanırken onların kazanç edinemiyor olmasını görmezden gelmeye başladık.
Sosyal medya servisleri, yani Facebook veya Twitter ya da diğerleri, kendilerini içerik üreten sanatçıların işlerini tanıtarak müşteri bulmalarına yardımcı olan birer mecra olarak konumlandırmayı tercih ettiler. Oysa, sosyal medyada yayınlanan her içerik ve elbette o içeriğe bağlanmış reklam linkleri sayesinde, sosyal medya siteleri onlarca milyar dolar kazanırken, içerikleri üreten yazar, gazeteci, ressam, fotoğrafçı, sinemacı gibi sanatçılar, bu kazançtan pay alamadılar.
Büyük bir gazetede, dün çektiğiniz bir fotoğrafın veya yazdığınız bir haberin yayınlandığını ama size hiçbir telif ödenmediğini düşünün… İçerik üreticilerini son derece rahatsız eden bu durum bir süredir Facebook’un da gündeminde olacak ki, sosyal medya devi şimdi yeni atılımlar içinde.
Facebook bu yeni sistemi, kullanıcılarının Facebook’ta yayınlanan sanat eserlerine, makalelere, resimlere, fotoğraflara, videolara bağış yapabileceği şekilde de kuruyor olabilir, doğrudan Facebook tarafından sağlanmış araçlarla üretilen, Facebook içinde yayınlanan eserlerin reklamlardan veya kullanıcılardan aldığı gelirle fonlanması gibi bir sistem de kuruluyor olabilir. Veya milyar dolarlara varan topluluk fonlaması pazarında Kickstarter ya da Indiegogo’ya rakip olacak kendi topluluk fonlama servisini kurmaya karar vermiş olabilir.
Bakalım Facebook’un Andrew Anker’la anlaşmasının arkasından hangi sürpriz servis çıkacak? Ama Facebook’un Instant Articles servisinden de anladığımız üzere, içerik üreticileri artık sosyal medyada yayınlanan içerikleri nedeniyle oluşan reklam gelirlerinden pay istemeye başladılar ve Facebook da tüm içerik kaynakları kendisine kapatılmadan önce içerik üreticilerini tatmin edecek bir gelir modeli yaratmaya çalışıyormuş gibi görünüyor.