Facebook’un güvenlik şefi Alex Stamos’un yaptığı bir açıklama herkesi şaşırtı. Facebook hesabında yayınladığı bir notta artık Facebook’un kullanıcılar devletlerin güvenlik/istihbarat örgütleri tarafından yapılan saldırıları kullanıcılarına haber vereceğini bildiren Stamos, kullanıcıların karşısına çıkacak uyarı mesajını da paylaştı.
Facebook’un planı aslında basit. Eğer Facebook kullanıcılarına karşı girişilen bir hacker saldırısı tespit edecek olursa, kullanıcının hesabına ve e-postasına bir uyarı gönderecek ve bu uyurıda, hesabına başkalarının erişmiş olduğunu, kullanıcının şifresini değiştirip diğer yerlerde açık olan uygulamaları kapatması konusunda bilgi verilecek.
Ancak Facebook bu saldırıların sıradan bir hacker saldırısı mı olduğunu yoksa devletlerin gizli servisleri tarafından düzenlenen bir operasyon mu olduğunu da anlayabilecek kapasiteye sahip olduklarını vurguluyor ve kullanıcılarına bu bilgiyi vereceklerinin de altını çiziyor.
Şimdi herkes, Facebook’un bu detayın üzerinde neden durduğunu düşünüyor. Tartışmaların kısa sürede büyüyeceğini de tahmin edebilirsiniz. Facebook’un gizli servis saldırıları ile adi hacker saldırılarını ayırt edebilecek teknolojiye veya bağlantılara sahip olması, Facebook’un ABD’de istihbarat örgütleriyle ilişki içinde çalıştığının bir kanıtı olabilir mi?
Aslında Zuckerberg’in yapmaya çalıştığı şey, son dönemde ABD’de yükselen “devlet kurumları tarafından izlenmeye” karşı gelişen yüksek hassasiyete ve tartışmalara destek vererek sempati toplamak gibi görünüyor. ABD’de halk ve siyasetçiler, NSA’nın tüm dünyayı dinlediğini itiraf etmesine neden olan Prism skandalı sonrasında dijital mahremiyet kavramını daha büyük hararetle tartışmaya başladılar.
ABD’de bu hassasiyet o kadar büyü ki, ünl güvenlik/antivirüs şirketi McAfee’yi kuran yazılımcı John McAfee, ABD halkının istediği dijital mahremiyet standarlarını sadece kendisinin oluşturabileceğini öne sürerek 2016’daki ABD başkanlık seçimine aday olduğunu açıkladı ve McAfee’nin başkanlık adayı, rakiplerini de ürküttü. Daha önce de yazmıştım, kimse Mcafee’nin başkan olmasını beklemiyor ancak dijital mahremiyet konusunda hassas olan çok sayıda ABD’linin oyunu alabilecek olan McAfee’nin özellikle demokrat adayın oylarını bölebileceğinden ve seçimin sonucunu Cumhuriyetçilerin lehine değiştirebileceğinden endişe ediliyor.
Mahremiyet tartışmalarının bu kadar ciddi boyutlara ulaştığı ABD’de Facebook da şimdi “devlet ajanları size saldırırsa bunu haber vereceğiz!” diyerek halkın sempatisini kazanmaya çalışıyormuş gibi görünüyor zira Prism skandalı sırasında öğrendik ki istihbarat ajanlarına kullanıcılarının hesaplarını seve seve teslim eden şirketlerin başında Facebook geliyordu. Aslınad Facebook’un CIA bağlantılı bir yatırım şirketi tarafından fonlanarak ortaya çıktığını da bilmeyen kalmadı. Yani Facebook’un aslında CIA’in tüm dünyayı dinlemek, izlemek için geliştirdiği bir teknoloji platformu olduğu tartışmaları da bu sosyal medya servisinin keyfini kaçıran en önemli sorunlardan biri.
İşte Facebook, tüm bu tartışmalara karşı kendini koruma altına almak istediğinden olacak, dün o garip açıklamayı yaptı ve kullanıcılarına, “sizi devletlerin gizli servisleri tarafından düzenlenen saldırılara karşı da koruyacağı ve bilgilendireceğiz,” mesajını verdi.
Bunu nasıl yapabildikleri veya yapabilecekleri de büyük bir soru işareti. Bence son yıllarda teknoloji dünyasının gördüğü/göreceği en garip olaylarından biriyle karşı karşıyayız. Bakalım bu mesele ne kadar büyüyecek ve nasıl tartışmalar çıkacak?