Stellantis’in eski CEO’su Carlos Tavares, görevinden ayrılmasının ardından verdiği ilk röportajda, Avrupa‘nın elektrikli araç üretiminde Çin’in gerisinde kaldığını açıkça dile getirdi. Tavares, Çin’in bu sektörde yalnızca teknolojik üstünlüğüyle değil, Avrupa’nın yanlış stratejik tercihleri nedeniyle de öne geçtiğini vurguladı. Avrupa otomotiv sektörünü bir hayatta kalma mücadelesi içinde olarak tanımlayan Tavares, bu durumun ortaya çıkmasında Avrupalı politikacıların sorumluluğu bulunduğunu belirtti. Ona göre, alınan kararlar sektörü ilerletmek yerine köşeye sıkıştıran bir yol haritası çizdi ve bu da elektrikli araç dönüşümünde büyük bir dezavantaj yarattı.
Eski Stellantis CEO’su, Çinli elektrikli araçların üstünlüğünü itiraf etti
Görevinden ayrılışı sırasında Stellantis yönetimiyle olan görüş ayrılıklarını da açıkça ifade eden Tavares, bu ayrılığın Yönetim Kurulu Başkanı John Elkann ile karşılıklı anlayış içinde gerçekleştiğini söyledi.

Şirket yönetiminde ortak bir vizyonun olmamasının, 250 bin çalışan ve 15 markayı barındıran dev bir yapıyı yönetmeyi imkânsız hale getirdiğini vurgulayan Tavares, bu ayrılık kararından dolayı pişmanlık duymadığını dile getirdi. Stellantis’teki bu değişim süreci, özellikle ABD operasyonlarında yeni stratejik adımların gerekliliğini de beraberinde getirdi.
Şirketin ABD’deki bayileri, Tavares’in kısa vadede kar elde etmeye odaklanan politikalarının, FCA çatısı altındaki Dodge, Jeep, Ram ve Chrysler gibi köklü markaların uzun vadeli başarısını tehlikeye attığını savundu. 2024 yılı boyunca bu markaların satışlarında görülen düşüş, bu eleştirileri daha da belirgin hale getirdi. Tavares’in ayrılmasının ardından Ram markasının eski CEO’su Tim Kuniskis göreve getirildi ve yeni CEO’nun 2025’in ilk yarısında seçilmesi planlandı. Stellantis’in, gelecekte bu durumdan çıkış yolu bulmak için hem Avrupa hem de ABD operasyonlarında daha kapsamlı bir strateji oluşturması gerektiği ifade ediliyor.