Endüstri 4.0’a yönelik teknoloji çalışmaları devam ederken, Endüstri 5.0 yeni bir gündem yaratıyor. Gelecekte insan odaklı üretim görünüyor.
Son birkaç yıldır Endüstri 4.0 olarak da bilinen dördüncü sanayi devriminin içindeyiz. Kendisinden önceki üç devrim gibi; (mekanizasyon, ardından yeni elektrikli biçimlerine geçiş, ardından bilgisayarların ve otomasyonun yaygın kullanımı) Endüstri 4.0, birçok üreticinin ve lojistik şirketinin iş yapma şeklini önemli ölçüde değiştirdi.
Yapay zeka, makine öğrenimi, geniş ölçekli otomasyon ve 5G internet bağlantısı gibi gelişmeler, fabrikaların ve depoların çalışma şeklini iyileştirdi. Bu teknolojiler, bilgisayarlı makine ve sistemlerin birlikte çalışma biçimi olan dijital ara bağlantı özelliğini, daha az hata sağlarken ve daha küçük iş gücüne güvenirken üretkenliği ve verimliliği artırmak isteyen şirketler için paha biçilmez bir araç haline getirdi.
Brezilya, Sao Paulo merkezli internet teknolojisi hizmet yönetimi şirketi Stefanini Group’un araştırmasına göre, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki üreticilerin yüzde 90’ı dijital araçları benimsemeyi bir öncelik olarak görüyor. Ancak yalnızca dörtte biri bu gelişmelerden yeni gelir akışları görüyor. Bunun nedeni, bu yeniliklerin yaygın kullanımının tam kapasiteye ulaşmamış olması. Bu araçların birçoğu aşamalı olarak uygulanmalı. Endüstri 4.0’ın dijital ilerlemelerinin vaat ettiği faydalar, uygulamanın sonraki aşamalarına kadar mümkün değil.
Endüstri 4.0’ın teknoloji odaklı devrimi devam ederken, imalatta bir sonraki sınır ufukta görünüyor. Endüstri 4.0’ın kaydettiği ilerlemeye dayanan Endüstri 5.0, daha insan merkezli bir yaklaşım getiriyor. Çalışanların becerilerine ve girdilerine değer veriyor ve verimli üretimin basit ölçüsünün ötesine bakıyor. Aynı zamanda bir şirketin üretim ve kârlılığının ötesindeki etkisine odaklanıyor.
Hareketin kökleri, çevrimiçi alışveriş ve görüntülü aramalar gibi dijital araçların benimsenmesini hızlandırırken aynı zamanda insan teması ve fiziksel bağlılık ihtiyacını güçlendiren Covid-19 salgınının etkilerinde yatıyor. Çevre sorunlarına ilişkin artan endişe ve sosyal adalet hareketlerinin yükselişi gibi diğer toplumsal değişimler de Endüstri 5.0 değerlerine katkıda bulunuyor.
Hedef insan odaklılık
Avrupa Birliği, Endüstri 5.0’ı “tek hedef olarak verimlilik ve üretkenliğin ötesini hedefleyen ve endüstrinin toplumdaki rolünü ve katkısını güçlendiren bir endüstri vizyonu sağlayan” bir hareket olarak tanımlıyor. Endüstriye bu yeni yaklaşım tarzı, işçinin refahını üretim sürecinin merkezine yerleştirir ve bir işletmenin toplumu ve çevreyi nasıl etkilediğini dikkate alıyor.
Bu insan merkezli yaklaşımın bir kısmı, Endüstri 4.0 sırasında tanıtılan teknolojilerle çalışanların kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlamayı içeriyor. Ohio, Cincinnati’deki Cincinnati Üniversitesi’nde Endüstri 4.0/5.0 Enstitüsü’nün kurucu ortaklarından olan Manish Kumar, teknolojik gelişmelere güven oluşturmanın kilit nokta olduğunu söylüyor. Örnek olarak, kameraların bir makine parçası hakkındaki bilgileri okuduğu ve bu verileri merkezi bir izleme sistemine ilettiği bilgisayarla görme teknolojisine işaret ediyor. Bazı çalışanlar, yöneticilerin makinelerin yanı sıra onları gözlemlemek için bu kameraları kullanacaklarından endişe duyabilir.
Endüstri 5.0’ın bir diğer önemli bileşeni sürdürülebilirlik. Bu terim çevre korumayı çağrıştırırken, Endüstri 5.0 daha geniş bir yaklaşım benimsiyor ve onu yalnızca Dünya’yı ve üzerinde yaşayan her şeyi korumak olarak değil, aynı zamanda ileriye dönük büyümeyi sürdürebilecek bir iş modeli inşa etmek olarak görüyor.