Techinside Google News
Techinside Google News

Elektrikli iş makineleri, inşaat sektörünü değiştirecek!

Elektrikli iş makineleri, inşaat sektöründe çığır açabilir. Bu dönüşümde, Volvo CE oldukça önemli bir rol oynuyor.
- Advertisement -

Elektrikli iş makineleri, son yıllarda şantiyelerde giderek daha fazla yer almakta ve bu alandaki dönüşüm hızla ilerliyor İsveç’teki bir şantiye, bu süreçte dikkat çekici bir başarıya imza atarak, elektrikli makinelerle çalışmanın faydalarını somut bir şekilde ortaya koydu. Şantiye, şu anda kullandığı iş makinelerinin yüzde 50’sini elektrikli modellerle değiştirmiş durumdadır. Bu oran, yalnızca iki yıl önce yüzde 10 seviyelerindeydi, bu da elektrikli makinelerin şantiyelerdeki etkisinin giderek arttığını gösteriyor.

Elektrikli iş makineleri, inşaat sektöründe çığır açabilir

Bu dönüşümde, Volvo CE’nin elektrikli iş makineleri önemli bir rol oynuyor. Volvo’nun elektrikli makineleri, bu projenin temel taşları arasında yer alıyor. Şantiye, Volvo’nun üç elektrikli makinesini kullanıyor: İki adet EC230 ekskavatör ve bir adet L120H lastik tekerlekli yükleyici. Bu makineler, yaklaşık 68.000 metreküplük toprak ve kaya kazısı, iş tünelinin doldurulması ve altyapı sistemlerinin hazırlanması gibi büyük görevleri üstleniyor. Bu makineler, şantiye çalışanları arasında Electra, Ellen ve Elton isimleriyle tanınıyor. Projenin ilk aşaması, 2025 yılına kadar tamamlanacak ve ilerleyen dönemde daha fazla elektrikli ekipman bu projeye dahil olacak. Bu proje, Stockholm’ün merkezindeki et işleme bölgesinde gerçekleştiriliyor ve aynı zamanda yeni nesil şantiye ortamları için bir test alanı işlevi görüyor.

Proje, şantiyelerde elektrikli makinelerin kullanımının avantajlarını gözler önüne sererken, çevresel faydaları da belirginleşiyor. Haziran 2024 itibarıyla 2.759 ton CO₂ tasarrufu sağlanmış ve bu, projeyi “Yılın Sürdürülebilir İnşaat Projesi” ödülüne layık kılmıştır. İkinci fazda daha iddialı iklim hedefleri belirlenmiş olup, bu fazın da 2025 içinde tamamlanması bekleniyor. Bu projede kullanılan elektrikli makineler, aynı zamanda Stockholm’un 2030 yılına kadar iklim pozitif olma hedefi doğrultusunda büyük bir adım olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, bu projede karbon hesaplamaları, inşaat sektöründe sürdürülebilirlik ve hesap verebilirlik için yeni bir standart oluşturmuş durumda.

Elektrikli makineler, operasyonel maliyetlerde de büyük avantajlar sağlıyor. Bu makinelerin dizel iş makinelerine göre çok daha ekonomik olması, projelerde enerji verimliliğini artırırken karbon salınımını da azaltıyor. Elektrikli makinelerin kullanım oranının yüzde 10’dan yüzde 50’ye çıkması, bu tür projelerin gelecekte daha yaygın hale geleceğini gösteriyor. Ayrıca, projede iklim dostu beton kullanımı gibi çevre dostu uygulamalar da yer alıyor ve bu tür uygulamalar, inşaat sektöründe sürdürülebilirlik açısından önemli bir yer tutuyor.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!

SON VİDEO

TÜMÜ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi çekebilir