120 sayfalık detaylı bir McKinsey & Company araştırması dünyadaki internet penetrasyonu hakkında sürpriz bilgiler içeriyor. Rapora göre 3,2 milyarı sadece 20 şehirde yaşayan dünya çapında 4,4 milyar insanın internet erişimi bulunmuyor.
Hindistan bu sayının neredeyse çeyreğini oluştururken Çin’de 730 milyon, Endonezya’da 210 milyon, Bangladeş’te 150 milyon, Brezilya’da neredeyse 100 milyon, hatta Amerika Birleşik Devletleri’nde bile tam 50 milyon (bu sayı bazılarına göre gönüllü olarak internete bağlanmayanlardan oluşuyor) çevrimdışı insan bulunuyor.
Ancak büyüklüğe göre oranlarsak bazı ülkelerin neredeyse hiç internet penetrasyonu olmadığı görülüyor. Myanmar’ın yüzde 99,5’i, Etiyopya’nın neredeyse yüzde 98’i, Tanzanya’nın yüzde 95’inden fazlası ve Kongo’nun da yüzde 95’e yakını internetten yoksun.
Dünyanın çevrimdışı popülasyonunun büyük bir kısmı zaten fakir olan kırsal kesimlerde yaşıyor. Örnek olarak Hindistan’da yüzde 45’lik bir kesimin elektrik bağlantısı bile olmadığından internete sıra gelmeden liste dışı kalıyor.
Araştırma aynı zamanda internete bağlı olmayan 900 milyon insanın da eğitimden yoksun olduğunu ortaya çıkarmış. Ayrıca internete bağlı olmayan kesimin yüzde 80’inden fazlası da 55 yaşından daha genç.
Bu 4,4 milyar insanın ekonomik ve sınıfsal bariyerler ortadan kalktıkça yavaş yavaş internete sahip olacağı kesin ancak günümüzde aralarında Google CEO’su Eric Schmidt’in de olduğu pek çok kişinin belirttiği gibi internet henüz küreselleşmiş değil.
Türkiye açısından durum
Akami küresel genişbant raporunda ülkemizin sıkıntılar yaşadığını daha önce ele almıştık. McKinsey & Company raporuna göre Türkiye’de internet erişimi olmayan 40 milyon kişi yaşıyor. Öte yandan küresel internet erişim kolaylık sıralamasında (yukarıdaki tablo) çok aşağılarda olmayışımız bizi nispeten sevindiren bir unsur, elbette bu haritada tüm ülkelerin değil ama küresel olarak takip edilen ve ana gösterge niteliğinde olan ülkelerin yer aldığının altını çizmek lazım.
Günün sonunda rakamlara sadece olumlu yönden bakarak değil tam aksi yönden de bakarak (bardağın boş tarafına odaklanarak) bulunduğumuz noktayı, önümüzdeki engelleri ve elbette bu durumun oluşturduğu fırsatları iyi analiz edebilmeliyiz.