Otomasyonun benimsenmesi ve kullanılması, modern işletmenin temel meseleleri haline geldikçe, beraberindeki BT desteğini sağlamak için giderek daha fazla teknoloji meraklısı bir işçi nesli ortaya çıkıyor. Bu kişiler yalnızca güçlü yazılım araçları istemekle kalmıyor; rollerinde başarılı olmalarına, sorumluluklarını yerine getirirken daha ilgili ve çevik olmalarına ve kuruluşları için sonuçlar elde etmelerine ihtiyaç duyuyor. Düşük kod teknolojisi, bu teknik iştahı sürdürmek için çözüm olarak konumlandırılmıştır.
Düşük kod, yalnızca BT’de değil, tüm iş işlevlerinde daha yaygın hale gelecek.
Geleneksel olarak, otomasyon kullanımı ve uygulama geliştirme, BT ve mühendisliktekilere ayrılmıştır. Bu sahiplik, bu kişilerin uzmanlığı göz önüne alındığında mantıklı olsa da, konu inovasyon olduğunda daha geniş organizasyon için bir darboğaz yaratır. Sınırlı bant genişliğiyle, BT ekipleri genellikle meslektaşlarının her birine zamanında hizmet veremez; bu, teknik bir sorun bir çalışanın sorumluluklarını yerine getirmesini engelliyorsa daha büyük iş akışlarını engelleyebilir.
Düşük kodla, BT dışındaki çalışanlar yazılım geliştirmeyi kendi ellerine alabilirler. Düşük kodlu otomasyon, adından da anlaşılacağı gibi, tasarlamak ve başlatmak için çok az kodlama gerektirir veya hiç gerektirmez, bu da onu endüstriler arasında çalışanları ve teknik deneyimleri inovasyonun katmanlarına taşımak için sezgisel bir araç haline getirir. İşletme genelindeki kullanıcılar basit ve hatta karmaşık otomasyonları kendileri oluşturabildiğinde, BT uzmanları uzmanlık gerektiren daha stratejik projelere odaklanabilir.