Çin, diğer tüm ülkelerden daha fazla büyük baraj inşa ederek, baraj inşaatı konusunda dünya lideri olduğunu dünyaya kanıtlamış ve dünya çapındaki konumunu sabitlemiş durumda. Aynı zamanda ‘Üç Geçit Barajı’ olarak bilinen dünyanın en büyük hidroelektrik santralinin üretiminde de dünyaya öncülük etme başarısını gösterdi. Ülke artık, türünün ilk örneği olan dünyanın ilk süper barajını inşa ederek lider konumunu ve hakimiyetini korumayı hedefliyor.
Tamamlandığında dünyanın ilk süper barajı olacak
Çin’in 14. Beş Yıllık Planı kapsamında 2021 yılında duyurulan süper baraj, Hindistan’ın Brahmaputra Nehri olarak da bilinen Yarlung Zangbo Nehri için planlanıyor. Tibet’teki Himalaya eteklerinde yer alan bu sistem, bölgenin nehirlerinde ve kayalıklarında depolanan büyük potansiyel enerjiyi hedef alıyor. Three Gorges Barajı’nın elektrik üretim kapasitesini üç kat aşması beklenen proje, Çin’in karbon emisyonlarını azaltma hedefleriyle uyumlu olup, 2030 yılına kadar emisyonların en yüksek düzeye çıkarılmasına ve 2060 yılına kadar karbon nötrlüğüne önemli ölçüde katkıda bulunabileceğini öne süren projeksiyonlar bulunmakta.
Ne yazık ki, bu plan hem yurt içinde hem de yurt dışında tonlarca tartışmaya yol açtı. Eleştirmenler, Three Gorges Barajı’nın inşaatı ve inşaatı sırasında 1.25 milyondan fazla insanın yerinden edileceğini tahmin ediyor. Bu durum, rahatsız edici emsaller olarak doğal yaşam alanlarının bozulmasıyla daha da alevlendi. Yarlung Zangbo Barajı ile ilgili buna benzer sorunların potansiyel olarak ağırlaşmasının ardından endişeler ortaya çıktı. Bu aynı zamanda dünyanın en derin kanyonunda inşa edildiğini de hesaba katıyor.
Dahası, başta Hindistan ve Bangladeş olmak üzere komşu ülkeler endişelerini dile getirdikçe jeopolitik gerilimler de ortaya çıkıyor. Aşağı havzadaki ülkeler büyük ölçüde nehrin sularına bağımlı ve akışındaki değişiklikler korkunç sonuçlara yol açabiliyor. Buna karşılık Hindistan, olası etkileri azaltmak için Brahmaputra kolunda kendi hidroelektrik projesini planlıyor.
Çin’in projesiyle ilgili şeffaflığın olmayışı korkuları artırıyor. Bazıları Çin’i, itirazları etkili bir şekilde dile getirmek için çok geç olana kadar uluslararası muhalefeti bastırmak için projeyi gizlemekle suçluyor. Etiyopya’nın Mavi Nil üzerindeki tartışmalı barajı ve Orta Doğu’daki Dicle-Fırat Nehri kompleksi üzerindeki rekabetler de dahil olmak üzere su kaynaklarına ilişkin benzer anlaşmazlıklar küresel olarak ortaya çıktı.