Girişimcilik dünyasından insanlarla takılmaya başladığınızda onların farklı bir dille konuştuğunu görebilirsiniz. “Hayır dostum, o talep üzerine yemek alanında bir SaaS. Glutensiz Whole Foods dağıtımının Uber’i gibi düşün mesela!” Sonu gelmek bilmeyen cümleler, “Yatırım alıyoruz ancak yatırımcı-yönetim kurulu uyumunu ürün-pazar uyumundan önce yakaladığımızdan emin olmalıyız tamam mı?”
Biraz kafa karıştırıcı olabilir.
İşte duyduğunuzda Fransız kaldığınız bu cümleleri anlamak için yönergeler. Ne de olsa bu girişimciler anlaşılmaya değer çocuklar, hatta işe yarar bir iki şey yapmış bile olabilirler.
Acqui-hire: Google tarafından 2000’lerin ortasında başlatılan yetenekli insanları şirkete katmak için geliştirilen bir taktik. Daha büyük bir şirket takımızın iyi ancak fikrinizin inanılmaz kötü olduğunu düşündüğünde kullanılır. “İmza bonusu” olarak da adlandırılır.
Başarısızlık: Silikon Vadisinin kutlanacak bir şey olduğunu esas aldığı, aslında kötü olan şey.
Pozitif nakit akışı: Biri bize para verdi!
Pivot: Bir şirketin gittiği yolun yol olmadığını anladığında aldığı aksiyon. En meşhur örneği Chicago’daki binasındaki bir pizza dükkanına kupon dağıttıktan sonra Groupon adını alan The Point’tir (bkz. Başarısızlık)
SaaS: Para kaybeden şey.
Yatırım öncesi değerleme: Uydurduğunuz bir rakam.
Yatırım sonrası değerleme: Risk sermayesi yatırımcınızla birlikte bir miktar parayı işin içine dahil ederek uydurduğunuz bir rakam. Para yakma hızınız muhtemelen çok yüksektir.
“Halkla ilişkilerde çalışıyorum”: Elimde birkaç gazetecinin e-posta adresi var.
Hisseleri elden çıkarmak (Çıkış – Exit): Çıkışlar girişimciler için iki şekilde gerçekleşir: iyi yada kötü. İyi çıkışlar “başarılı olduğunuz” zamanlarda gerçekleşir – şirketiniz henüz sizi tüketmemiştir ve başka bir şirket sizi satın almaya gelir (ayrıca bkz. Acqui-hire). Kötü çıkışlar risk sermayedarınızın portfolyosundan başka herhangi bir şeyi değiştiremediğiniz anlamına gelir.
“Ben bir seri girişimciyim”: İki fikri olup ikisini birden batıran bir kişi.
Alan: Girişimciler faaliyet gösterdikleri bölgeyi bir sektör, bir dikey veya bir tür olarak tanımlamakta zorlandıkları için şirketlerini ‘alan’ içindeki bir ‘oyuncu’ olarak tanımlarlar. Özellikle kalabalık bir pazarda oldukları zaman bunu yapmayı severler. Kendileri de bunu neden yaptıklarını bilmez.
Risk Sermayedarı:
1) Zengin şirketlerden veya kurumlardan para alarak bu paraları genç şirketlere bir kısım hisse karşılığında boca eden insanlar.
2) Opium satıcısı (bkz. Opium)
Opium (OPM, other people’s Money, tr. başkasının parası): Suyunu çekene kadar değeri anlaşılmayan inanılmaz derecede bağımlılık yapıcı bir madde.
“İyi gidiyoruz”: İyi gitmiyoruz.
SF/Vadi: Risk sermayedarlarının ve teknolojinin önde gelen isimlerinin eğer orada değilseniz derhal oraya gitmeniz gerektiğini düşündüğü ve dünyadaki en iyi yer olarak tanımladığı mekan.
“Haftada yüzde 500 büyüyoruz”: Geçtiğimiz hafta bir kullanıcımız vardı, bu hafta beş kullanıcımız var.
“Henüz yatırım aramıyoruz”: Yatırım arıyoruz.
UI/UX: UI (user interface – kullanıcı arayüzü) ve UX (user experience – kullanıcı deneyimi) kelimelerinden türetilmiş, özellikle tasarım alanında zorlanan girişimcilerin ürünlerinin iyi tasarım anlayışından yoksun olduğunu belirtmek için kullandıkları bir bileşik kelime. Cümle içinde kullanımı: “Nickelodeon’un VHS kasetleri için geliştirdiğimiz Pizza uygulaması başarısız oluyor çünkü tasarımcımız UI/UX’i beceremiyor.”
“Tasarım odaklı bir şirketiz”: Kod yazmayı bilmiyoruz.
Non-GAAP Profitable: Üst seviyede kar ettirmeyen şirketlerin kendilerine yakıştırdıkları sıfat. Nakdi olmayan maliyetlerin sayılmaması fikri burada görülür.
“Ben işleri yöneten kişiyim”: (bkz. Growth Hacker).
Çekim kuvveti: Silikon Vadisi’nde olmayan şey.
32 milyon dolarlık seri A yatırımı: Başarısız olacağı kesin olan şey.
Growth Hacking: Satış, pazarlama ve benzeri aktivitelerin “hacking” kelimesi ile ifade edilen ama aynı anlama gelen hali. Nedeni teknik bilgisi olmayan insanların da kendilerini “hacker” olarak tanımlamak istemesidir.
“İnanılmaz bir brüt kara sahibiz ve güçlü SaaS getirisi potansiyelimiz dolayısıyla büyümemize yatırım yapıyoruz”: Para kaybediyoruz.
“Güçlü SaaS getirisi potansiyelimizden ötürü gaza basmış durumdayız ve sektör lideri büyümemizi sürdürmek için ek sermaye arayışı içindeyiz”: Tüm paramızı kaybettik ve sizin paranıza ihtiyacımız var.
“Resmen ezip geçiyoruz!”: Muhtemelen hayalleriniz ve yatırımcınızın paraları eziliyor.