BYD CEO’su Wang Chuanfu, Çinli elektrikli araçların küresel rakiplerine göre 3 ila 5 yıl daha ileri olduğunu vurguladı. Bu açıklama, Çin’in otomotiv endüstrisinin elektrikli araç üretiminde ve teknolojisinde önemli bir üstünlük sağladığının altını çiziyor. Wang, Batılı otomotiv devlerinin bazı Çinli araçları, teknoloji ve ürün gelişimi açısından 10 yıl ileri gördüğünü ifade etti.
Çinli elektrikli araçlar, rakiplerinden 5 yıl önde mi?
BYD, sadece elektrikli araç üretimi yapmakla kalmayıp, aynı zamanda batarya gibi kritik bileşenleri de kendi bünyesinde üreterek bu alandaki liderliğini pekiştiriyor. Şirket, dünyanın en büyük ikinci batarya üreticisi konumunda bulunuyor ve otonom sürüş teknolojilerine yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor. “God’s Eye” adını verdiği otonom sürüş sistemi, bu alandaki güçlü iddiasını kanıtlıyor.

BYD CEO’su, ABD ve Avrupa Birliği’nin Çinli elektrikli araçlara yönelik uyguladığı ek vergiler konusunda endişe duymadığını belirtti. Ona göre, güçlü ürünler karşısında bu tür korumacı politikaların etkisi sınırlı kalacaktır. Ayrıca, BYD’nin Macaristan’da bu yıl sonunda araç üretimine başlaması planlanıyor. Bu, gümrük tarifeleri gibi engellerin kısa vadede aşılmasını sağlayacak.
BYD, Avrupa pazarında güçlü bir varlık göstermeyi hedefliyor. Şirket, Avrupa topraklarında üretilecek ilk iki modeli olan Dolphin ve Atto 3’ün yanı sıra, B-SUV segmentindeki Atto 2 ve Dolphin Mini modellerini de piyasaya sürecek. Dolphin Mini, Çin’deki Seagull modeline kıyasla daha büyük olacak ve Avrupa pazarında B segmentine hitap edecek. Bu hamlelerle BYD, Avrupa’nın en büyük otomobil pazarlarında Renault, Stellantis ve Volkswagen gibi rakiplerle doğrudan rekabet etmeyi amaçlıyor. Avrupa’daki en çok satan dört segmentte (B, B-SUV, C ve C-SUV) güçlü modeller sunarak, elektrikli araç piyasasında rekabeti artırmayı ve tüketicilere daha fazla seçenek sunmayı hedefliyor.