Çin Ulusal Enerji İdaresi’nin (NEA) bugün yayımladığı verilere göre, ülkenin toplam kurulu enerji kapasitesi %14,6 artarak 3.348 gigavat (GW) seviyesini aştı.
Güneş enerjisi, %45,2’lik (277 GW) bir büyüme ile aslan payını alarak toplamda 887 GW kapasiteye ulaştı. Rüzgâr enerjisi ise %18’lik (80 GW) bir artışla yaklaşık 521 GW seviyesine çıktı.
Çin, 2020 yılında Cumhurbaşkanı Şi Cinping tarafından belirlenen 2030 yılına kadar en az 1.200 GW’lık güneş ve rüzgâr kapasitesine ulaşma hedefini altı yıl erken tamamladı. NEA verilerine göre, bu başarı Çin’in enerji dönüşümündeki lider pozisyonunu güçlendiriyor.
Diğer enerji kaynaklarındaki büyüme
- Hidroelektrik: %3,2 artışla yaklaşık 436 GW.
- Nükleer Enerji: %6,9 büyüyerek 61 GW’a yaklaştı.
- Termal Enerji: %3,8 artışla 1.444 GW’ı aştı. (Termal kapasitenin büyük kısmının fosil yakıtlarla sağlandığı tahmin ediliyor.)
Elektrik üretimi gibi tüketimde de artış yaşandı
Dünyanın en büyük elektrik üreticisi olan Çin, 2024’te elektrik üretimini %4,6 artırarak 9.418 teravatsaat (TWh) seviyesine çıkardı. Elektrik üretiminde en dikkat çekici artışlar şu başlıklar altında gerçekleştri:
- Güneş Enerjisi: %28’lik büyüme ile lider.
- Hidroelektrik ve Rüzgâr Enerjisi: Her ikisi de %11 artış gösterdi.
- Termal Enerji: %1,5 büyüdü.
Elektrik üretimi gibi, tüketimde de %6,8’lık bir artış yaşandı ve tüketim 9.852 TWh’a ulaştı.
Fosil Yakıt Kullanımında Azalma Sinyalleri
Çin yenilenebilir enerjide lider konumunu güçlendirirken, kömür kullanımını azaltma yönünde de adımlar atıyor. 2024’ün ilk yarısında yeni kömür santrali izinleri, 2023’ün aynı dönemine göre %83 oranında düştü. Ayrıca, bu dönemde yeni kömür bazlı çelik üretim projelerine onay verilmedi.
Çin, yenilenebilir enerji alanında açık ara lider olmayı sürdürürken, enerji karışımında kömürün hâlâ önemli bir yer tuttuğu göz ardı edilemez. Ancak, kömür izinlerindeki düşüş, Çin’in bu bağımlılığı azaltmaya yönelik güçlü bir niyet taşıdığını gösteriyor.
Çin’in bu hızlı dönüşümüne karşılık ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi ve fosil yakıtları destekleyen politikalarla yenilenebilir enerjiye olan yatırımları engellemesi, Çin’in yenilenebilir enerji yarışında açık ara öne geçmesini sağlıyor.