ABD Federal Ticaret Komisyonu ve 17 eyalet başsavcısı Amazon şirketine antitröst davası açarak online perakende ve teknoloji şirketini tekel oluşturmakla suçlamışlardı. Davanın 172 sayfalık iddianamesinde FTC büyük ölçüde Amazon firmasının gizli Nessie Projesi’ne odaklanıyor. Proje, iddianamenin kamuya açık versiyonunda 16 kez ismen anılıyor. Ayrıca Nessie Projesi ile ilgili özel bir alt bölüm yaklaşık dört sayfayı kapsıyor.
İddialara göre Amazon’un kullandığı ve Nessie Projesi adı verilen algoritma, e-ticaret sitesindeki fiyatları şişiriyor ve Target gibi rakip diğer perakendecilerin de aynı şeyi yapıp yapmayacağını izliyordu. Rakip perakendeciler daha düşük fiyatı korursa, algoritma otomatik olarak devreye girerek ilgili ürünün Amazon’daki normal fiyatına geri döndürüyordu. Nessie’nin, Amazon’un farklı alışveriş kategorilerinde fiyatlarını yapay olarak artırarak kârını artırmasına yardımcı olduğu ve şirketin 2019’da bu algoritmayı kullanmayı bıraktığı bildiriliyor.
Amazon tarafı iddiaların mesnetsiz olduğunu zira Nessie Projesi’nin aslında fiyatların sürdürülemeyecek kadar düşük olduğu olağandışı sonuçlara yol açmasını engellemeye çalışmak üzere kurgulanmış bir algoritma olduğunu söylüyor. Yani bu algoritma aslında rakiplerle eşleşmek için bir ürünün fiyatını tekrar tekrar düşürüp günün sonunda zararına satmayı engelliyormuş. Ancak e-ticaret devi Nessi Projesi hakkında son derece ketum ve kamuoyuna yönelik net açıklamalar yapmaktan kaçınıyor. Hatta FTC’nin kamuoyuna açık iddianamesinde de Nessi Projesi geçen hemen hemen her bölüm, şirket sırrı içerdiği gerekçesiyle redakte edilmiş (üstü siyah bantla kapatılmış) durumda.
Redakte edilen bölümler için gizlilik kararı kaldırılabilir
Davanın nasıl ilerleyeceğini ve FTC’nin mi yoksa Amazon’un mu haklı olduğunu zaman gösterecek. Ancak iddianamede şimdilik redakte edilmiş olan bölümler, davanın seyrine göre kamuoyuna açık hale getirilebilir. FTC sözcüsü Douglas Farrar geçen hafta yaptığı açıklamada, “Amazon’un geçici mühürleme kararının alınmasından itibaren bu bilgilerin açıklanmasını engellemek adına meşru bir gerekçe sunmak üzere 14 günü var” demiş ve eklemişti: “Bu bilgilerin çoğunu kamuoyundan gizli tutmak için zorlayıcı nedenler olduğuna inanmıyoruz.”