Avusturya merkezli Emarsys’in Türkiye Ülke Müdürü Murat Erdör, pazarlama ve satış departmanları başta olmak üzere şirketlerin müşteriye dokunan tüm departmanlarının sahip oldukları verilere ve kullanımlarına dair doğru bilinen yanlışları açıkladı. Erdör’e göre bu beş madde şu şekilde sıralanıyor;
Yanlış: “Büyük veriyi sadece veri mühendisleri işleyebilir”
Büyük veri, yapısı gereği teknolojik altyapı ve bilişim bilgisi gerektirdiğinden ilk aşamada elde edilen verinin toplanması, depolanması, analiz edilmesi ve işlenmesi gibi adımlarda veri mühendisleri ya da yazılımcılar rol alacaklardır. Bu kaçınılmaz. Ancak elde edilen bu ham verinin gerekli şekilde işlenebilmesi için şirketlerin DNA’sını bilen iyi pazarlamacılara, stratejistlere ve danışmanlara ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır.
Yanlış: “Düzensiz ve gereksiz verileri çöpe atalım”
Pazarlama uzmanlarının yıllar içerisinde farklı kanal ve yollarla topladıkları veriler, ilk bakışta dağınık, düzensiz ve anlamsız gibi gözükebilir. Birçok kurum, dağınık olan bu verilerin tamamını çöpe atmakta ve işe sil baştan başlamaktadır. Buradaki en önemli nokta tüm bu yığın içerisinden kullanılabilecek ve verimli hale getirilebilecek verileri bulmaktır.
Yanlış: “Büyük veriyi sadece BT toplar, pazarlama departmanları kullanır”
Segmente edilmiş verileri sadece pazarlamanın kullanacağını düşünmek doğru değildir. Büyük veri, pazarlamacılara olduğu kadar satış ekiplerine de gerçek zamanlı olarak, hangi müşterinin, hangi ürünü kullandığına dar bilgiler sunabilir.
Yanlış: “Büyük veriyi kullanmak için pazarlamanın 4P’si bana yeter.”
Bu yeni kavramı ve oluşumu, klasik pazarlama yöntemleri ile yönetmek doğru mu? Bu pek mümkün gözükmüyor. İşin duayenleri, bir adım öteye geçerek 4P’nin karşısına çoktan 4V’yi çıkardılar bile; Volume (Hacim), Velocity (Hız), Variety (Çeşitlilik), Veracity (Gerçeklik).
Yanlış: “Kendi verimi kendim toplarım, başkasına ihtiyacım yok”
Birçok kurum ve pazarlama departmanı sadece kendi topladığı veriyle kısıtlı kalabiliyor. Ancak verimliliği ve kârlılığı artırmak adına elinde veri olan ve uygun olabileceğini düşündüğünüz kurumlarla anlaşmalar yapılması, farklı çözümler üretilmesine de kapı açabilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, yeni alınacak ve kullanılacak verinin, hizmet alanına ve ulaşılmak istenen hedefe uygun olmasıdır.