Haziran 2018’de Oracle, temel iş ve ağ trendlerine ve dijital dünyada rekabet etmelerine ve ön plana çıkmalarına yardımcı olacak çözümlere yönelik bakış açılarını öğrenmek amacıyla dünyanın dört bir yanındaki 277 BT, telekom ve ağ konularında karar verici olan kişiler arasında bir anket düzenledi.
Ankete katılanların yüzde 66’sı, en az 11 farklı noktada faaliyet gösteren ve yönetilen operasyonlarının da yüzde 62’si birden çok ülkede bulunan şirketleri temsil ediyordu.
Araştırmada, yazılım tanımlı geniş alan ağları (SD-WAN), kurumsal ağların evrimini şekillendiren kritik teknolojilerden biri olarak yer aldı. Ancak Kuzey Amerika, yazılım tanımlı ağların (SDN) kurulumunda diğer bölgelere kıyasla daha geride (yüzde 50’ye karşı yüzde 65-78).
“Günümüz dijital ekonomisinde işletmeler, gittikçe artan operasyonel karmaşıklıklar, yükselen müşteri beklentileri ve güvenlik ihlalleri ve aşırı iletişim yükü şeklinde ortaya çıkan öngörülemez büyüklükte bir kaos ile karşı karşıya olduklarından bugüne kadar hiç görülmemiş bir seviyede bir ağ kapsamına ihtiyaç duyuyorlar” diyor Oracle İletişim, Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür Doug Suriano.
Daha Büyük Kurumsal Ağlar, Daha Büyük Sorunlar
Güvenlik süregelen bir zorluk olmaya devam ediyor: Özellikle mobil kullanımın daha popüler olduğu Asya ve Latin Amerika’da olmak üzere katılımcıların yüzde 91’i, güvenliği en önemli üç zorluk arasında gösteriyor. Buna ilaveten katılımcıların üçte birinden fazlası, kurumsal ağlarını planlama, kurma ve yönetme konusunda güvenliği en önemli zorluk olarak görüyor. Mobil cihazlar genişlemeye ve ağ sınırlarını yeniden tanımlamaya devam ettikçe güvenli de zihinlerdeki en önemli konu olmaya devam edecek.
Gelişen teknoloji olası bir çözüm olarak görülüyor: Katılımcıların yüzde 76’sı, tüm ağları üzerindeki görünürlük ve denetimi arttırmak için yeni çözümlere ihtiyaç duyulduğunu kabul ediyor. Yüzde 69’u ise ağ güvenliği kullanım senaryolarında biyometriği kullanacağını ifade ederken yüzde 57’si ise yapay zekayı (AI) tercih ediyor. Birbirini destekleyen şekilde olmak kaydıyla yapay zeka ve makine öğrenimi de hizmet kalitesinin ve maliyet verimliliğinin desteklenmesinde anahtar teknolojiler olarak gösterilirken (her biri yüzde 30), blockchain ise katılımcıların yüzde 27’si tarafından ağ denetimini geliştirmek için en iyi teknoloji olarak belirtiliyor.
Kanal yaygınlaşması daha fazla karmaşıklık getiriyor: Katılımcıların yüzde 76’sı, kurumsal ağlarının kapsama alanının ve eriştiği noktaların genişlemekte olduğunu belirtiyor. Ağ kullanıcılarının kullanabilecekleri kanal sayısı daha fazla ve bu da zaman yönetiminin ve verimliliğin gittikçe daha da zorlu bir hal alacağı anlamına geliyor. Ses ve e-posta iletişim kanalları arasında hakim bir konumda olsa da video, sohbet ve diğer uygulama içi iletişim kanallarının popülerliği her geçen gün daha fazla artıyor. Bu da ağın nasıl kurulup yönetilmesi gerektiğini ve ağın sınırlarını nelerin tanımladığını etkiliyor.
Liderler dolandırıcılığa odaklanmış durumda: Katılımcıların en az yüzde 83’ü, hemen hemen her tür ağ ve telekom dolandırıcılığını ciddi bir sorun olarak belirtirken yarısından fazlası ise kimlik sahtekarlığını, gerçek zamanlı iletişimle ilgili birincil sorun olarak görüyor. Bu nedenle, günümüzde var olan ve özellikle ağ karmaşıklığı arttıkça sürekli olarak gelişmekte olan tehlikeler için çözümler üretilmeli ve geliştirilmeli.
Gelişen kurumsal ağlar için SD-WAN kritik önemde: Katılımcıların büyük bir çoğunluğu (yüzde 71), SD-WAN’ın kurumsal ağlarının gelişimi için önemli olduğunu kabul ederken 101 veya daha fazla noktada faaliyet gösteren küresel şirketleri temsil eden katılımcılar ise bu fikri daha büyük bir oranda (yüzde 88) onaylıyor. SD-WAN’ı düşünen büyük ve küresel şirketler için kurulum elverişliliği ve kolaylığı en önemli etkenken (yüzde 48), bunu güvenilirlik (yüzde 36) ve trafikle ilgili esneklik (yüzde 34) takip ediyor.