İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkmasını ifade eden Brexit oylaması bugün İngiltere’de devam ederken tüm dünyanın gözü bu referanduma çevrilmiş durumda.
Dünya piyasalarında önemli etkileri olabilecek bu ayrılığın Google ve Amazon için ise çok daha ağır faturası olabilir. İki firma da Avrupa Birliği içindeki operasyonlarını Londra’daki merkezlerinden yürüttükleri için, AB’den çıkan İngiltere, iki firma için de yeni bir AB merkezi kurmalarını gerektirecek.
Bu aynı zamanda basit bir “ofis taşıma” işleminden daha ağır bir fatura anlamına da geliyor çünkü bu iki dev ABD şirketinin merkezlerini Londra’da tutmalarının bir nedeni de İngiltere ve ABD arasındaki yakın ilişkiler. İngiltere her ne kadar AB’nin üyesi olsa da ABD ile diğer Avrupa ülkelerinden daha yakın ilişkiler içinde. Oysa AB’nin ağır topları arasında yer alan Almanya ve Fransa ise, özellikle Prism skandalı sonrasında ABD’ye karşı sert bir tutum içindeler. Fransa daha çok kısa süre önce, maliye müfettişleri 2 yıl süren gizli bir operasyonun sonunda Google’ın ofisini basmış, ABD’li şirkete uluslararası bir suç örgütü muamelesi yapmışlardı. Aynı şekilde Almanya da ABD teknoloji şirketlerine karşı bilenen Avrupa ülkelerinin başında geliyor zira Almanya Başbakanı Merkel’in telefonundaki özel yazışmaları ve konuşmaları, CIA ajanı Edward Snowden’in dünyaya açıkladığı Prism skandalı belgelerinin içinde yer alıyordu. NSA’nın Merkel’in telefonunu 7/24 dinlediği de bu şekilde ortaya çıkmıştı.
Şimdi eğer İngiltere AB’den ayrılacak olursa, Google ve Amazon’un AB merkezlerini Paris’e veya Berlin’e taşıması gerekecek ki, Google ofislerini basan Fransız müfettişlerinin çok daha geniş belgelere ve delillere ulaşabileceği merkez ofisini de basmak için bu gelişmeyi heyecanla beklediğini tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok.
Aynı şekilde ABD’li teknoloji şirketlerine milyarlarca dolar vergi cezası kesen Fransız ve Alman maliyeleri artık çok daha güçlü bir konumda olacaklar.
Oysa, ABD’li şirketlerin yöneticileri, Londra’yı AB’nin ağır ve acımasız bürokrasisine karşı bir yumuşatma yastığı olarak görüyorlardı. Şirketler, Londra’daki kamu görevlileri ile çok daha sıcak bir ilişki kurabiliyor ve İngiltere’de de kesilmiş olan milyar dolarlık vergi cezalarının affını isteyip ödemeyi birkaç on milyon dolara kadar düşürebiliyorlardı. Aynı şekilde, İngiliz bürokratlar AB içindeki nüfuzlarını kullanarak dev ABD şirketlerinin ağır saldırılara uğramasını engelleyebiliyorlardı. Diğer bir deyişle, Brexit gerçekleşecek olursa, özellikle Google ve Amazon’un Avrupa’daki operasyonları büyük hasar alabilir.