BMW’nin geliştirme patronu Frank Weber, elektrikli araçların batarya kapasitesinin büyütülmesinin çevresel açıdan verimsiz olduğunu belirtiyor. Weber, daha büyük bataryaların karbon ayak izinin artmasına yol açacağını vurgularken, bunun yerine verimlilik ve yüksek şarj hızı üzerinde odaklanmanın çok daha önemli olduğunu ifade etti. Elektrikli araçların menzilini artırmak için bataryaların büyütülmesi genellikle ilk çözüm olarak görülse de, Tesla ve diğer otomobil üreticileri de verimlilik artışının batarya kapasitesine paralel şekilde önemli olduğunu göstermiştir. BMW, bu yaklaşımı benimsiyor ve özellikle i4 modeli ve yakın zamanda piyasaya süreceği Neue Klasse temelli modellerle verimliliğe öncelik veriyor.
BMW, büyük bataryalı elektrikli araç üretmeyi planlamıyor
Weber, otomobil endüstrisinde 1000 km menzil sunabilen elektrikli araçlardan bahsedilse de, bu tür araçların üretiminin gereksiz karbon ayak izine yol açacağını belirtti. Bunun yerine, verimli araçlar üretmeye odaklanmanın çok daha anlamlı olduğunu söyledi. Ayrıca, BMW’nin verilerinden yola çıkarak, elektrikli araç kullanıcılarının günlük kullanımda 400-500 km arasında menzil sunabilen araçlarla tatmin oldukları ifade ediliyor. BMW’nin mevcut modelleri bu menzil aralığını sunarken, yaklaşan Neue Klasse modellerinin daha verimli bataryalarla mevcut modellere kıyasla yüzde 30 daha fazla gerçek dünya menzili sağlayacağı belirtiliyor.

Weber, çoğu kullanıcının günlük yaşamda birkaç yüz kilometreden fazla yol almadığını, dolayısıyla verimli ve hızlı şarj olan araçların ön planda olması gerektiğini vurguladı. BMW’nin Neue Klasse modelleri, şirkete ait yeni silindirik hücrelerle güçlendirilecek ve bu hücreler mevcut teknolojilere göre yüzde 30 daha hızlı şarj imkanı sunacak.
Şirket, bu yeni hücrelerle sadece 10 dakikalık şarjla yaklaşık 300 km menzil elde edilebileceğini belirtiyor. Weber, katı hal pillerinin ise en az on yıl sonra kullanılabilecek bir teknoloji olduğunu ve bu pillerin birkaç nesil sonraki araçlarda görülebileceğini belirtti.