Bitcoin, dijital dünyanın en büyük fenomenlerinden birine dönüştü. Fiziksel hiçbir karşılığı olmayan ve sadece yazılım üzerine kurulu bir para birimi olan Bitcoin, dünya çapında dijital işlem yapan çok sayıda insan tarafından hızla benimsendi.
Elbette Bitcoin, bu alanda tek kalmadı. Benzer algoritmalarla başka dijital para birimleri de ortaya çıktı ancak Bitcoin’in, dijital para kavramının mümkün olduğunu anlamamızı sağlayan sembolik önemi de tartışılamaz.
Bitcoin hakkındaki en büyük bilinmez ise onu kimin yarattığı sorusuydu? Bitcoin’i kim tasarladı, kim programladı, kim hayata geçirdi, Bitcoin’in arkasında kim var, bunu kimse bilmiyordu. Yıllarca bu soruya cevap arandı ancak Bitcoin’in yaratıcısının ağır saldırılara hedef olmamak için kendini sakladığı çıkarımından öteye bir sonuç elde edilemedi. Üstelik, Bitcoin’i yaratan kişinin, dijital para üretim sisteminin ilk döneminde kolayca elde edilen Bitcoin’leri istiflemiş olduğu ve sonraki yıllarda Bitcoin’in fiyatı hızla yükseldiğinde, yüz milyonlarca dolar değerinde bir servet elde etmiş olabileceği de konuşuluyordu. Tabi bunun için, bu gizemli kişinin Bitcoin’in gelecekte çok değerli olacağını tahmin edip elindeki sayısız Bitcoin’i erkenden kullanmamış olması gerekiyordu.
Bir diğer bilinmez de, Bitcoin’in yaratıcısının ileride bu para biriminin uyuşturucu ticareti yapmak isteyenler ve kiralık katil tutmak isteyenler tarafından talep göreceğini tahmin edip etmediğiydi. Maalesef, takip edilemeyen ve kaynağı görülemeyen bu para birimi, internet üzerindeki tekin olmayan web sitelerinde uyuşturucu alıp satmak veya öldürmek istedikleri insanları yok etmesi için kiralık katil tutmak isteyen karanlık kişilerin favorisi haline dönüştü. Silkroad gibi Bitcoin üzerinden ticaretin yapıldığı web sitelerine kimliklerini ve adreslerini saklayarak bağlanan kullanıcılar her gün kilolarca uyuşturucu takası için anlaşmalar yapıyor ve ödemeler de Bitcoin üzerinden gerçekleşiyordu. Daha da karanlık dark web sitelerinde, mirasına konmak için babasını öldürmek isteyen hayırsız evlatlar veya işine çomak soktuğu için birini yok etmek isteyenler, kiralık katil ilanlarına başvurup ödemeleri Bitcoin ile yapıyordu. Aynı şekilde, fuhuştan kalpazanlığa, sahtecilikten kredi kartı hırsızlıklarına kadar her türlü kirli işin takasında Bitcoin kullanılmaya başlandı ve sonunda FBI devreye girip bu işe bir dur demeye karar verdi. Önce Silkroad’ın kurucusunu tespit edip, siteden kazandığı milyon dolarlarla yaşadığı tatlı hayatının bir sabahında genç yazılımcıyı kıskıvrak tutukladı.
Ardından Bitcoin’in yaratıcısına ulaşmak için soruşturma başlattılar ancak bir sonuç alamadılar. Ta ki, düne kadar. İnternette yayınlanan haberlerde, Bitcoin’in yaratıcısı olduğu düşünülen ve Satoshi Nakamoto sahte ismini kullanan kişinin Craig Steven Wright isimli Avustralya’lı bir bilgisayar dahisi olduğu iddia edildi.
İşte bu haberler daha soğumadan, Wright’in kaçmasından endişelenen Avustralya polisi yazılımcının evini ve ofisini bu sabah bastı. Evde, çok büyük elektrik ihtiyacı gerektiren ağır bir bilgisayar sistemi de bulundu. Wright’in Bitcoin üreten bir dijital madenci olduğu kesin ama Bitcoin’i yaratan kişi olduğu doğru mu?
Bu şimdilik kesin değil ancak internet medyasında yayınlanan haberlerde, Wright’in Satoshi Nakamoto ismini kullandığı pek çok olaya dair belgeler de yer alıyor.
Peki, güvenlik güçleri Satoshi Nakamoto’dan ne istiyor?
Şurası doğru ki, siz bir yazılım yaptığınız için, o yazılımın kötü amaçla kullanılmasından dolayı suçlanamazsınız. Yani, bir dijital para birimi yarattığınız için o dijital parayla uyuşturucu satın alanların suçu size yüklenemez. Yoksa bütün merkez bankası başkanları ve o paraların üzerinde imzası olan devlet başkanları hapisten çıkamazdı. Ne de olsa, dünyadaki bütün pis işler, binlerce yıldır gerçek parayla yapılıyor. Ancak şu var ki, Bitcoin çok önemli bir suça aracı mekanizma olarak kullanılmaya başlandığı için, bu mekanizmayı çözebilmek ve kimin ne yaptığını anlayarak kayıt dışı olan o para işlemlerinin kaydını bulabilmek adına, Bitcoin’i yaratan kişinin büyük yardımı dokunabilir.
Kısacası, Bitcoin’in yaratıcı kimse, güvenlik güçlerinin eline geçtiğinde güvenlik ve istihbarat örgütleri tarafından çok uzun süre sorgulanacak ve iş birliği yapmaya zorlanacak. Bir diğer acımasız gerçek de şu ki, hiçbir devlet kendi para basma hakkının yerine ülkesinde başka bir para biriminin kontrolsüz ve izinsiz olarak oluşmasına izin vermez. Bunlar ağır mali yasalarla korunan uygulamalar ve Bitcoin hiçbir yasal izne sahip olmadan ortaya çıkarak mali otoriteleri çıldırtan bir olgu. Dolayısıyla, vicdanen doğru olmadığını düşünsek de, devletin Bitcoin’in yaratıcısını çok uzun yıllar boyunca hapiste tutmak için sayısız bahane bulacağına emin olabilirsiniz.
Şimdi bakalım, Avustralya güvenlik güçlerinin soruşturmasından ne çıkacak?
Eline sağlık abi konuyu çok güzel özetlemişsin
ADAM PRO