2 gigawattlık (GW) güneş enerjisi çiftliği, Abu Dabi’den 35 km uzaklıkta ve neredeyse 4 milyon çift yüzlü güneş paneline sahip. Yaklaşık 200.000 eve enerji sağlayacak ve yılda 2,4 milyon tonun üzerinde karbon emisyonunu ortadan kaldıracak.
İnşaat aşamasının zirvesinde 4.500 istihdam yaratıldı ve inşaat sırasında günde ortalama 10 megawatt (MW) oranında güneş panelleri kuruldu.
Al Dhafra, Abu Dabi Gelecek Enerji Şirketi (Masdar), Abu Dabi Ulusal Enerji Şirketi (TAQA), Fransız enerji şirketi EDF Renewables ve Çinli güneş enerjisi geliştiricisi JinkoPower tarafından ortaklaşa geliştirildi.
TAQA projenin yüzde 40’ına sahipken, Masdar, EDF Renewables ve Jinko Power’ın her biri yüzde 20’şer hisseye sahip. Güneş enerjisi çiftliği, 2020 yılında yapılacak bir enerji satın alma anlaşmasının ardından Emirates Su ve Elektrik Şirketine (EWEC) güç sağlayacak.
Al Dhafra artık aktif olduğundan BAE’nin güneş enerjisi üretim kapasitesi 3,2 GW’a yükseldi. Eylül ayında EWEC, Abu Dabi yakınlarındaki Al Khazna’da 1,5 GW’lık bir güneş enerjisi çiftliği geliştirmek için teklif çağrısında bulundu. BAE, yenilenebilir enerji kapasitesini 2030 yılına kadar üç katına çıkarıp 14 GW’a çıkarmayı hedefliyor.
BAE, 30 Kasım’da başlayacak olan Dubai’deki COP28’e ev sahipliği yapıyor; dolayısıyla, anlaşılır bir şekilde, BAE yöneticileri, dünyanın en büyük güneş enerjisi çiftliğinin açılışını bu etkinliğin hemen öncesinde planlayacaktı; bu, tek kelimeyle iyi bir PR.
BAE, COP28’in sorumluluğunu devlet petrol şirketi Abu Dhabi Ulusal Petrol Şirketi’nin (üretim açısından dünyanın en büyük 12. petrol şirketi) CEO’suna verdiği için haklı olarak eleştiriliyor. Aynı zamanda COP28’e ev sahipliği yapmasına rağmen enerji konusunda yukarıdakilerin tümüne sahip olması nedeniyle de eleştiriliyor.
BAE Enerji Stratejisi 2050, %44 temiz enerji, %38 gaz, %12 “temiz kömür” ve %6 nükleerden oluşan bir enerji karışımını hedefliyor. 2050 yılına kadar karbon nötr hale geleceğini söylüyor ancak bunu %50 fosil yakıtla nasıl başaracağı bilinmiyor.