Ay’a gönderilecek ilk veri merkezi “Freedom Data Center”, büyük bir teknolojik devrimi simgeliyor. Florida merkezli Lonestar Data Holdings şirketi, 2025 yılının Şubat ayında SpaceX’in Falcon 9 roketiyle bu veri merkezini Ay’a fırlatmayı planlıyor. Bu projeyle birlikte Ay yüzeyine ilk kez veri depolama altyapısı kurulmuş olacak. SpaceX ve Intuitive Machines işbirliğiyle gerçekleştirilecek bu görev, insanlığın uzaydaki dijital altyapı anlayışını radikal bir biçimde değiştirmeyi vaat ediyor. Verilerin Ay’da depolanmasının birkaç büyük avantajı bulunuyor; en önemlileri arasında Dünya üzerindeki risklerden izolasyon ve çevre dostu enerji üretimi yer alıyor. Ay’daki veri merkezi, doğal afetler, siber saldırılar ve jeopolitik sorunlar gibi Dünya’ya özgü risklerden uzak bir konumda olacak, bu da verilerin güvenliğini artıran önemli bir etken.
Ay’a gönderilecek ilk veri merkezi önümüzdeki hafta fırlatılacak
Bu yeni veri merkezinde, katı hal sürücüler (SSD’ler) kullanılacak ve Ay’ın doğal soğutma avantajlarından yararlanarak enerji tüketimi en aza indirilecek. Dünya’daki veri merkezlerinin sürekli soğutma ihtiyaçları olduğu düşünüldüğünde, Ay’daki soğutma ihtiyacının olmaması bu projenin en önemli teknik avantajlarından biri. Ayrıca, güneş panellerinin sürekli enerji sağlayabilmesi, tesisin enerji ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir çözüm sunuyor. Güneş enerjisi ile sınırlı kalınması durumunda, projede ilerleyen zamanlarda nükleer enerji gibi daha güçlü çözümler de düşünülebilir.
Lonestar, projenin inşa edilmesine başlamadan önce ayda veri depolama testlerini başarıyla gerçekleştirdi. 2021’de Uluslararası Uzay İstasyonu’nda ve 2024 Şubat ayında Ay’da yapılan testler, şirketin bu hedefe ulaşmak için güçlü bir altyapı oluşturduğunu gösteriyor. Bu teknoloji, dünya dışındaki ilk veri depolama merkezinin kurulması için sağlam temeller sağlıyor. Şirketin, hem Ay’da hem de Dünya’da hizmet verecek ilk müşterileri arasında Florida Eyaleti, Man Adası, Valkyrie adlı bir yapay zeka şirketi ve ünlü müzik grubu Imagine Dragons yer alıyor.
Ancak bu proje, sadece heyecan verici değil, aynı zamanda zorlu bir girişim. Ay’ın sert koşullarında veri merkezi inşa etmek, yüksek maliyetler, cihazların bakımının yapılamaması ve uzay fırlatma riskleri gibi ciddi engellerle karşı karşıya kalıyor. Lonestar, bu problemleri aşabilmek için birçok çözüm üzerinde çalıştı. Ayrıca, Lonestar’ın Ay ve Dünya arasındaki iletişimi nasıl sağlayacağı ve blockchain teknolojisini nasıl entegre edeceği gibi operasyonel detaylar henüz açıklanmadı.
Bu alanda yalnızca Lonestar değil, aynı zamanda Lumen Orbit gibi rakip şirketler de uzay tabanlı veri merkezlerine yatırım yapıyor. Bu şirketler, gelecekte veri depolamanın merkezini Dünya dışına taşımayı planlıyorlar. Lonestar, rakiplerine göre bir adım önde görünse de, bu tür projeler henüz başlangıç aşamasında ve önümüzdeki yıllarda birçok yeni teknoloji ve işletme modelinin ortaya çıkması bekleniyor.