Araştırma ve geliştirme faaliyetleri, bir ülkenin üretimi ve ticareti için en önemli konuların başında geliyor. Önümüzde Güney Kore örneği duruyorken, AR-GE‘yi küçümsememiz gerektiğini daha iyi anlamalıyız.
Çok değil, 20 – 30 sene öncesine gittiğimizde Güney Kore ürünleri çok alınabilir ürünler olmamasına karşın, yapılan AR-GE çalışmaları neticesinde şu anda dünyanın en büyük ihracat yapan ülkeleri arasında başı çekiyor. Bunlardan biri neden Türkiye olmasın?
AR-GE reform paketi neler içeriyor?
AR-GE reform paketi ilk olarak, ithalatta kilogram başına düşen birim gelirin 1.6 dolardan 3 dolara çıkmasını hedefliyor.
Şöyle düşünün. Tonlarca alüminyum ithal ediyorsunuz, bu alüminyum cüzi rakamlara ithal ediliyor. Daha sonra alüminyum kasalı bir telefona ise yüzlerce dolar ödeme yapıyoruz. Dengelediğimiz zaman artık katma değerli ürünlerin satışı çok daha önemli durumda. Bunun için de AR-GE yatırımı çok önemli.
AR-GE için özel şirketlere imkanlar sunulacak
AR-GE’nin ekonomideki oranı şu an yüzde 1 seviyesinde. Bu oran ilk aşamada yüzde 3 seviyesine çıkartılması hedefleniyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu, açıklamasında özel sektöre vergi muafiyeti ve AR-GE girişimlerine destek gibi pek çok yeniliği duyurdu.
Projeyi yap, desteği kap
AR-GE tarafında verilecek mesaj ise projeyi yap, desteği kap olacak. Zaten ülkemizde Tübitak, projelere ciddi bir destek veriyor. Bu destekler daha da artırılacak.
İyi niyet çok önemli
Ülkemizde daha önce yapılan teşviklere baktığımızda, bazı fırsatçıların da bu alanlara girdiğini görüyoruz. Gerçekten etkili olacak projelere destek verilemeyip, bazı sonuç doğurmayacak projelere verilen destekler konusunda yetkilileri daha dikkatli olmaya çağırıyoruz.