Google’ın aksine Apple uzun yıllardır haritalandırma servisine çok özen göstermedi. Google hem uydudan hem de sokaklara saldığı otomobillerle insan gözü seviyesinden dünyanın bütün şehirlerini harıl harıl kayıt altına alırken, Apple telefonlarında kullanılacak harita uygulamaları için veriyi başka şirketlerden satın almayı tercih etti. Sokak seviyesindeki üç boyutlu görüntüler ise ilgi alanına bir türlü giremedi.
Hatta Apple’ın bu umursamazlığı sonucunda, iki gün boyunca Apple Map’ın gösterdiği yöne gidip sonra da ters yöne iki üç bin kilometre yol almış olduklarını fark eden yaşlı ABD’li çiftin hazin öyküsü gibi haberlerle karşılaşmak olağan hale geldi. Öyle ki, bazı durumlarda iPhone kullanıcılarına, Apple’ın harita uygulamasını kullanmamaları bile tavsiye edildi.
Apple’ın harita uygulamasındaki hataları rakipleri de affetmedi ve Samsung kendi telefonlarının reklamlarını, Apple harita hatalarıyla alay eden kurgular üzerine geliştirdi. Şehirlerin en işlek merkezine, iPhone haritaları ile geziye çıkıp kaybolan maceracıların öykülerini anlatan enstalasyonlar yerleştirdi.
Apple şimdi, haritalandırma faaliyetine önem vermeyişinin büyük bir hata olduğunu anlamış olacak ki, gizemli otomobillerle ABD sokaklarını karış karış dolaşmaya başladı. Üzerine özel kamera sistemleri yerleştirilmiş otomobillerin Apple’a ait olduğu bir süre önce ortaya çıkmıştı.
Peki Apple’ı bir anda haritalandırma faaliyetine yönelten asıl sebep nedir?
Yeni gelişen teknolojilerin büyük oranda harita sistemlerine ihtiyaç duyması, Apple’ı bu alandaki açığını gidermeye mecbur bırakmış görünüyor. Artık sadece mobil cihazlardaki harita uygulaması veya navigasyon uygulamaları değil, sürücüsüz otomobiller, akıllı gözlükler, sanal reklam ve ödeme servisleri, büyük oranda harita verisine dayanacak.
Gözünüzdeki dijital gözlükle sokakta yürürken, yanından geçtiğiniz veya yaklaştığınız bir mağaza sizi fark ederek hemen gözlüğünüze sanal bir reklam gönderecek. Siz mağazaya bakarken belki de sadece sizin görebileceğiniz, sadece size özel bir indirim veya kampanya teklifi, mağazanın camında yanıp sönmeye başlayacak. Bu indirimi çevredeki diğer insanlar göremeyecek veya onlara da başka teklifler görünecek.
Ya da sürücüsüz otomobilinizle ilerlerken, otomobilin çok doğru hesaplanmış harita ve navigasyon bilgilerine ihtiyacı olacak. Akşam vakti ailesiyle birlikte sürücüsüz otomobiline binip “KİT, bizi pizzacıya götür,” diyen bir babaya otomobilinin “şu pizzacıda süper indirimler var,” teklifi götürebilmesi ve Apple’ın o pizzacıdan reklam ve komisyon alabilmesi için de sürücüsüz otomobilin hangi sokakta, hangi köşede, hangi pizzacının bulunduğunu çok iyi bilmesi gerekecek. Kısacası Apple, yakın gelecekteki teknolojik hizmetlerden ekmek yemek istiyorsa, harita işinde rakiplerini yakalamak zorunda.
Dolayısıyla, Apple’ın bu ani haritalandırma telaşı, dijital gözlük ve sürücüsüz otomobil teknolojileri üzerindeki çalışmalarının da ispatı kabul edilebilir.
Tabi, Apple her zaman için sürpriz yaparak, herkesi ters köşeye yatırabilecek potansiyele sahip ancak haritaları küçümseyerek zamanında yeterince yatırım yapmadığı için şu anda pişman olduğunu tahmin etmek zor değil. ABD sokaklarını karış karış dolaşan kameralı özel Apple otomobilleri de bu pişmanlığın ispatı olarak karşımızda duruyor.