Eğer birileri API ekosistemi hakkında konuşmaya başlarsa aklınıza ilk olarak ne gelir? API dünyası çok sayıda oyuncunun, teknolojinin ve bu sektöre yön verenlerin yöneldiği, yeniliğe müsait olduğu kadar riskli de olan bir diyar. Peki bu evrende kimler ve neler var? InfoWorld’de konuyla ilgili bir yazı kaleme alan Serdar Yegulp, konuyla ilgili grupları şu şekilde özetliyor.
1) İş dünyasını tamamen kapsayan API bazlı uygulamalar! Box, Dropbox, Salesforce, GitHub, Slack, Twilio gibi örnekler ise başı çekenler.
2) Yeni bir API yaratılacağı zaman yeni yazılım dilleri ve çatıları gerekir. Akla ilk gelenler ise Node.js (runtime), JavaScript, kitaplıkları ve çatılarıyla hız konusunda dikkat çeken Google’ın Go’su, kolaylıklar sağlayan Python ve Nginx.
3) Uygulama API’lerinin geliştirilme sürecinde önemli rol oynayan container’lar. İlk olarak bu sistemde en çok bilinen ve hızla güçlenen Docker ve Node.js desteği veren, Joyent. Diğer örnekler arasında ise CoreOS ve Red Hat bulunuyor.
4) Platform hizmet sunucuları. Örneğin IBM’in BlueMixi ve Watson’ı. Amazon’un AWS Lambda’sı ve ya Algorithmia ve pek tabii Microsoft’un Azure uygulama hizmetleri!
5) Yönetim, takip ve toolset’ler. WSO2 API yöneticisi hizmetleri, analiz veri sağlayıcısı ve yönetim araçları sunan 3Scale, API’ler için hizmet sunan Apigee gibi örnekler.
6) Gizli ortaklar! API sağlayıcıları ve sahip oldukları veri bankaları. ABD hükümeti ve Twitter bunların başında gelen önemli örneklerdir.