Amazon’un Kuiper Projesi, şirketin Starlink gibi bir uydu ağı kurarak dünya genelinde geniş bant internet hizmeti sunmayı hedeflediği dev bir girişim. Ancak, başlangıçta belirlenen takvim ve bütçenin oldukça gerisinde kalmış olan bu proje, Amazon’u ciddi bir krizin eşiğine getirdi. Jeff Bezos liderliğindeki Amazon, projenin maliyetlerini 20 milyar dolara kadar çıkarmış olsa da, 2026’ya kadar 1.600 uyduyu yörüngeye yerleştirme taahhüdünü yerine getirememesi halinde uydu lisansını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacak. Bu durum, şirketin fırlatma planlarının gecikmesine yol açan ABD Uzay Kuvvetleri önceliklendirmeleri ve dış kaynaklı roket fırlatma hizmetlerine olan bağımlılıktan kaynaklanıyor
Amazon’un uydu projesi, Trump’ın desteğine muhtaç kaldı
Projenin başarısı için ABD hükümeti ile 2020’de imzalanan anlaşmanın yeniden müzakere edilmesi ve sürelerin revize edilmesi gerekiyor. Ancak bu süreçte, Jeff Bezos’un daha önce çatışmalı bir ilişki içerisinde olduğu Donald Trump, önemli bir rol oynamaktadır. Trump ile Jeff Bezos arasındaki gerginlik, The Washington Post’un Trump’a karşı sert eleştiriler yapmasıyla daha da büyüdü. Ayrıca Trump’ın, Elon Musk’ın SpaceX’ine açık bir şekilde destek vermesi, Bezos ve Amazon için işleri daha da karmaşık hale getirdi.

Ancak Trump’ın tekrar ABD başkanı seçilmesi, Jeff Bezos’u stratejik bir geri adım atmaya yöneltmiştir. Bezos, The Washington Post’un tarafsız bir duruş sergilemesi gerektiğini savunduve Trump’ın geçiş süreci fonuna 1 milyon dolarlık bağış yaparak politik bir jestte bulundu. Bu girişimler, Jeff Bezos’a Trump ile bir araya gelme fırsatı sunmuş ve taraflar arasında görüşmelerin başlamasını sağladı Bezos’un bu görüşmelerde FCC ile yapılan anlaşmanın revizyonunu Trump’a kabul ettirebilmesi, Kuiper Projesi’nin devam etmesi açısından kritik bir önem taşıyor.
Eğer Amazon, Trump’ı ikna etmeyi başarırsa, ULA’nin ertelediği fırlatma işlemleri 2025 yılında gerçekleştirilebilecek ve şirket, fırlatma sıklığını artırarak geciken hedeflerini telafi etmeyi planlayabilecek. Bununla birlikte, Blue Origin roketlerinin projeye dahil edilmesi durumunda Amazon, dış hizmet sağlayıcılarına olan bağımlılığını azaltarak projeyi daha sürdürülebilir bir hale getirebilir. Tüm bu gelişmeler, Kuiper Projesi’nin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olma potansiyeli taşımaktadır. Ancak Trump’ın bu konuda Amazon’a destek verip vermeyeceği ve bu yeni denge politikasının nasıl sonuçlanacağı belirsizliğini koruyor.