Almanya, hipersonik uçak geliştirme yarışına resmen katılarak bu alandaki küresel rekabette önemli bir adım attı. Ülkenin savunma sanayisi ve uzay teknolojileri alanındaki yetkinliğini artırmayı amaçlayan bu girişim, Alman Federal Silahlı Kuvvetler Ekipman, Bilgi Teknolojileri ve Hizmet Desteği Ofisi (BAAINBw) tarafından destekleniyor. Proje kapsamında Alman havacılık şirketi Polaris, Mach 5 hızına ulaşabilen ve tamamen yeniden kullanılabilir bir hipersonik araştırma uçağı geliştirecek. Bu uzay aracı, yalnızca savunma ve istihbarat amaçlı değil, aynı zamanda bilimsel araştırmalar ve küçük ölçekli uydu fırlatma görevleri için de kullanılabilecek.
Almanya, hipersonik uçak projesine start verecek
Polaris’in geliştireceği hipersonik uzay uçağı, yatay kalkış yapabilen, iki aşamalı ve tamamen yeniden kullanılabilir bir yapıya sahip olacak. Bu sistem, geleneksel roket fırlatma yöntemlerinden farklı olarak, daha düşük maliyetle daha sık fırlatma imkânı sunacak. Roket sistemleri genellikle tek kullanımlık olduğu için her fırlatmada büyük maliyetler doğururken, Polaris’in geliştirdiği model tekrar kullanılabilirliğiyle ekonomik bir avantaj sağlayacak. Uzay aracı, özellikle istihbarat ve savunma uygulamalarında önemli bir rol oynayabilir. Yüksek hızı sayesinde düşman hava savunmalarından kaçınma yeteneği kazanabilirken, aynı zamanda anti-uydu silahlarından etkilenmeden uzaydan gerçek zamanlı istihbarat toplayabilir.

Polaris, geliştirme sürecini aşamalı olarak ilerletecek ve farklı boyutlardaki prototipleri test ederek nihai tasarıma ulaşmayı hedefliyor. Şu an itibarıyla en gelişmiş prototip yaklaşık 5 metre uzunluğunda ve 240 kg ağırlığında. Şirketin 2025 yılı sonuna kadar 8 metre uzunluğunda, 1,5 ila 2 ton ağırlığında daha büyük bir prototipi uçurmayı planladığı belirtiliyor. 2028 yılına kadar ise tam ölçekli ve operasyonel bir hipersonik uzay uçağı geliştirilmesi amaçlanıyor. Uzay aracının tam otonom mu yoksa insanlı mı olacağına dair henüz kesin bir karar verilmiş değil, ancak gelecekte her iki seçeneğin de değerlendirilmesi mümkün görünüyor.
Polaris’in bu alandaki tecrübesi, daha önce geliştirdiği Mira ve Aurora gibi test platformlarına dayanıyor. Aurora, Mira’nın küçültülmüş bir versiyonu olup dört elektrikli kanal fanı ile itiş sağlıyor ve 2023 yılında başarılı bir test uçuşu gerçekleştirmişti. Mira ise dört kerosen yakıtlı jet türbini ve sıvı yakıtlı lineer aerospike roket motoruyla daha gelişmiş bir yapı sunuyor. Bu test uçuşları, Polaris’in hipersonik uçuş teknolojilerinde önemli bir birikim elde ettiğini ve gelecekte daha büyük ölçekli projelere hazırlanmakta olduğunu gösteriyor.
Dünya genelinde hipersonik teknolojilere yönelik ilginin giderek arttığı göz önüne alındığında, Almanya’nın bu projeye yaptığı yatırım stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor. ABD, Çin ve Rusya gibi büyük güçlerin hipersonik silahlar ve uçaklar konusunda önemli ilerlemeler kaydettiği biliniyor. Çin’in yakın zamanda Mach 16 hıza ulaşabilen jet yakıtlı motor geliştirdiği haberleri, bu alandaki küresel yarışın ne kadar kızıştığını gösteriyor. Almanya’nın bu projeye dahil olması, Avrupa’nın hipersonik uçuş konusundaki rekabet gücünü artırabilir ve bölgedeki savunma stratejilerinde önemli değişikliklere yol açabilir.
Proje başarılı olursa, Almanya’nın havacılık ve uzay sanayisinde yeni bir döneme girmesi mümkün olabilir. Polaris’in geliştirdiği uzay aracı, yalnızca askeri ve savunma amaçlı değil, aynı zamanda sivil uzay görevleri ve bilimsel araştırmalar için de büyük bir potansiyele sahip olacak. Gelecekte ticari uzay taşımacılığı ve uzay keşif görevlerinde de kullanılabilecek bu teknoloji, Almanya’yı hipersonik uçuş alanında küresel bir lider konumuna taşıyabilir.