2025 yılında pazarlama dünyası büyük fırsatlar ve belirsizliklerle karşı karşıya. Adform, bu yıl dikkat edilmesi gereken trendleri ve yatırım yapılması gereken alanları değerlendirerek pazarlama dünyasına ışık tutuyor. Bu yılın en önemli fırsatlarından biri, dengeyi kurarak fark yaratmak. Pazarlama faaliyetlerinin sürdürülebilir hale getirilmesi için performans hedefleriyle uyumlu bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu süreçte yeni kanalların yönetilmesi, yapay zekanın güvenli bir şekilde entegrasyonu ve üçüncü taraf çerezlerin sona ermesinin etkileri gibi zorluklarla karşılaşılacak. Reklamverenler, bu geçiş sürecinde medya planlarını destekleyecek doğru iş ortaklarıyla çalışarak performanslarını artırmak zorunda.
Adform, 2025’e damga vuracak pazarlama trendlerini açıkladı
Dijital pazarlama dünyası, yapay zekanın etkisiyle büyük bir dönüşümden geçiyor. Adform Türkiye, MEA ve Orta Asya Başkanı Cem Eroğlu, dijital pazarlama alanındaki fırsatlar ve zorluklara dikkat çekiyor. Pazarlama yöneticileri için teknoloji kullanımının ötesinde, insan odaklı stratejilerle sektörde fark yaratabilmek de büyük bir zorluk. Başarı, inovasyonu sorumlu bir şekilde hayata geçirerek güven ve etkileşimi artırmakla mümkün olacak.
Performans ölçümlemesi daha önce hiç olmadığı kadar önemli hale geldi. Sosyal medya, mobil, e-posta gibi farklı kanallarda kullanıcı etkileşimlerinin artması, sonuçların doğru ölçülmesini zorlaştırıyor. Bu karmaşıklık, markaların teknoloji sağlayıcılarına olan bağımlılığını artırarak, A/B testleri ve veri analiz araçlarının önemini artırıyor. Markalar artık daha fazla teknoloji odaklı iş ortakları arayışına girecek ve içerik stratejilerinin performansını değerlendirmek için şeffaflığa dayalı ölçümleme yöntemlerine yönelecek.
2025’te üçüncü taraf çerezlerin tamamen devreden çıkması bekleniyor. Bu, reklamcıları çok kaynaklı kimlik çözümlerine yönlendirecek. Tek bir çözümle tüm sorunların çözülemeyeceği bir döneme girileceği için, birinci taraf kimliklerinin entegrasyonu önem kazanacak. Google’dan bağımsız çözümler ve güvenli veri paylaşımı üzerine yeni yöntemler, pazarlama stratejilerinin temel unsurları arasında yer alacak.
Sürdürülebilirlik çalışmalarının, kişisel verilerle ilgili düzenlemeler kadar önemli hale gelmesi bekleniyor. Çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) konuları, markaların öncelik sırasına girmeli. CMO’lar, sürdürülebilirlik hedeflerini, performans hedefleriyle uyumlu bir şekilde yönetmeli. Ayrıca, veri odaklı içerik stratejileriyle hem enerji tüketimi azaltılabilir hem de doğru hedeflemeler yapılabilir.
Perakende medyasının, geleneksel TV reklamlarını geride bırakması bekleniyor. Çerez tabanlı reklamcılıktan uzaklaşıldıkça, perakende medyasının önemi arttı. Markalar, kullanıcıların satın alma yolculuklarında hangi aşamada olduklarını gösteren birinci taraf verilere daha fazla erişim sağlıyor. Ancak, perakende medyasının medya stratejilerine entegre edilebilmesi için ölçümleme ve veri gizliliği konularında yatırımlar yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Yapay zekanın pazarlamanın merkezine yerleştiği 2025’te, markalar yapay zekanın üretkenlik, müşteri içgörüleri ve operasyonel verimlilik üzerindeki etkilerini daha iyi anlamaya çalışacak. Ancak, pazarlama profesyonelleri, yapay zeka stratejilerini değerlendirmek ve etik sorumlulukları göz önünde bulundurmak zorunda. Yapay zeka ile içerik üretiminin doğru şekilde yönetilmesi, pazarlama profesyonellerinin ekiplerini bu konuda eğitmesi, başarıyı artıracak önemli faktörler arasında yer alacak.