ABD ve İngiltere’nin sürpriz şekilde Müslüman ülkelerden gelen direkt uçuşlarda kabine telefon dışında elektronik eşya sokma yasağı, Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından detaylıca inceleniyor.
ABD ve İngiltere ile iletişim halinde, yasağa farklı bir çözüm bulabilmek için çalışan Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın iki ülkeye farklı bir teklif yaptığının altı çiziliyor.
Dışişleri Bakanlığı, Atatürk Hava Limanın’daki güvenlik uygulamalarını genişleterek, yasağın Türkiye için kaldırılması teklifinde bulunmuş durumda.
Buna göre, Türkiye’de ABD’ye giden uçaklar için halihazırda bazı ekstra güvenlik uygulamaları bulunuyor. Bunlar, uçak altı bagajının hastanelerde kullanılan 3D görüntüleme yöntemi ile bagajların kontrol edilmesi ve yolcuların bedeninin %60’ının patlayıcı toz zerresi taramasından geçirilmesi…
Türkiye şimdi 3D görüntüleme sisteminin kabin bagajları için de uygulanmasını ve patlayıcı madde zerreciği analizinin vücudun %100’üne genişletilmesi teklifi ile yasağın kaldırılmasını istiyor.
Ancak ABD ve İngiltere bu teklifi kabul etse bile Türkiye’den bu iki ülkeye uçacak yolcuların 3 ay daha yasağa uyması gerekecek zira el bagajlarının 3D görüntülenmesini sağlayacak tarama sisteminin kontrol noktalarına kurulmasının 3 ay alacağının altı çiziliyor.
Güvenlikle alakalı değil
Öte yandan, dünyadaki güvenlik uzmanları bu yasağın tamamen anlamsız olduğunu vurguluyorlar zira Yemen’de ele geçirilen ve bomba haline getirilmiş laptop’lara dayanarak alınan kararın teröristleri durdurmasının mümkün olmadığı dile getiriliyor. ABD’ye uçakla bomba sokmak veya içinde ABD vatandaşlarının yer aldığı bir uçağı havada patlatmak isteyen teröristlerin çok basit şekilde, Avrupa’daki veya Asya’daki herhangi bir havalimanına giderek buradan uçağa binmesinin yeterli olduğu, ya da yasak listesinde yer alan havayolu şirketleri yerine listede yer almayan bir şirketten bilet alabileceği hatırlatılıyor. Dolayısıyla, söz konusu yasağın mantıklı bir gerekçesinin olmadığı vurgulanıyor.
Havacılık kaynaklarına göreyse yasağın asıl nedeni olarak, Trump’ın ABD’li havayolu şirketlerini güçlendirmek için Müslüman ülkelere ait havayolu şirketlerine “örtülü ticari ambargo” koymaya çalışması gösteriliyor. Ancak bu girişim sonrasında Müslüman ülkelerin de farklı ticari uygulamalarla ABD’yi cezalandırmak için harekete geçmeleri bekleniyor.