Bilim adamları, etkinin ihmal edilebilir olacağı konusunda büyük ölçüde hemfikirler, ancak Çin; Japonya’nın suları serbest bırakmasını şiddetle protesto etti. Ve dezenformasyon Çin’de sadece korku ve şüpheyi körükledi.
Yanlış bilgilerle mücadele etmeyi amaçlayan Logically adlı İngiltere merkezli bir veri analiz şirketinin bir raporu, Ocak ayından bu yana Çin hükümeti ve devlet medyasının atık suyun serbest bırakılmasını hedef alan koordineli bir dezenformasyon kampanyası yürüttüğünü iddia ediyor.
Bunun bir parçası olarak, Çin’deki ana akım haber kaynakları, nükleer atık su deşarjının arkasındaki bilimi sürekli olarak sorguladı.
Son günlerde, Qingdao’daki bir Japon çocuk okuluna bir taş atılırken, Shandong’daki başka bir okulda birkaç yumurta fırlatıldı. Bu hafta Pekin’deki Japon büyükelçiliğine de bir tuğla atıldı.
Çin’deki Japon vatandaşlarının zarar gördüğüne veya şirketlerin zarar gördüğüne dair bir rapor bulunmamakla birlikte, Tokyo Pekin’in vatandaşlarının güvenliğini sağlamasını talep etti.
Japonya Dışişleri Bakanlığı, Çin’deki vatandaşlarını temkinli olmaları ve kamuoyunda Japonca yüksek sesle konuşmaktan kaçınmaları konusunda bile uyardı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, talebe yanıt olarak, Pekin’in “Japon tarafının sözde endişelerini” dikkate aldığını ve “Çin, yasalara uygun olarak Çin’deki yabancıların güvenliğini ve meşru haklarını ve çıkarlarını her zaman koruduğunu” söyledi.
Logically’nin verileri ayrıca, yılın başından bu yana, devlete ait medyanın Facebook ve Instagram’da, İngilizce, Almanca ve Khmer de dahil olmak üzere birden fazla ülkede ve dilde atık su salınımının riskleri hakkında feragatname olmadan ücretli reklamlar yayınladığını gösterdi.
Logically’de Çinli bir uzman olan Hamsini Hariharan BBC’ye verdiği demeçte, “Bunun siyasi amaçlı olduğu oldukça açık.” dedi. Çin hükümetiyle ilgili kaynaklardan gelen yanıltıcı içeriğin halkın kızışlarını yoğunlaştırdığını da sözlerine ekledi.
Öfke Japonya’nın kıyılarına da ulaştı. Tokyo’dan Fukushima’ya kadar yerel işletmeler, geçen Perşembe gününden bu yana Çin arama kodlu numaralardan kötü niyetli telefonlar almaktan şikayet ediyor.
Çin’e ortak tepki
Bu ay, Pekin’in öfkesine, Japonya ABD ve Güney Kore ile ortak bir bildiri yayınlayarak Çin’in bölgedeki “tehlikeli ve saldırgan davranışı” olarak adlandırdığı şeyi kınadı. Çin’in Fukuşima su salınımı konusundaki öfkesi, BM’nin nükleer gözlemcisinin onayına rağmen devam etti.
Temmuz ayında, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), Japonya’nın iki yıl önce açıklanan ve Asya’da kargaşaya neden olan planını onayladı ve insanlar ve çevre üzerindeki etkinin ihmal edilebilir olacağı sonucuna vardı.
Önümüzdeki 30 yıl boyunca, yaklaşık 1.34 milyon ton arıtılmış su Pasifik’e bırakılacak. Ancak Pekin planı pervasız olarak nitelendirdi ve Tokyo’yu denize “özel kanalizasyon” gibi davranmakla suçladı.
Japon halkı da bu konuda bölündü. Fukushima çevresindeki sulardan deniz ürünlerine yasak getiren Hong Kong ve Güney Kore de dahil olmak üzere diğer komşular da endişelerini dile getirdiler. Seul’de protestolar yapıldı, ancak hükümet terhis edilmesini desteklediğini ve sosyal medyada viral hale gelen sahte iddiaları çürütmeye çalıştığını söyledi.
Bu arada bilim camiasında da görüşler bölünmüş durumda. Bazıları radyasyon seviyesinin herhangi bir tehlike oluşturamayacak kadar düşük olduğunu söyledi, ancak diğerleri daha fazla çalışma yapılması gerektiğini söyledi.