Aynı zamanda, aynı aralıkta yaklaşık 10 milyar kilogram kullanılmış kahve telvesi üretiyoruz; Avustralya’daki RMIT Üniversitesi’nden bir araştırma ekibinin, uygun oranlarda tek başına kumdan önemli ölçüde daha güçlü bir kimyasal bağ sağlayan beton üretim sürecinde silika ikamesi olarak kullanılabileceğini keşfettiği kahve telvesi.
Çalışmanın baş yazarı RMIT Mühendislik Okulu’ndan Dr Rajeev Roychand yakın tarihli bir açıklamada, ”Organik atıkların bertarafı, iklim değişikliğine katkıda bulunan metan ve karbondioksit dahil olmak üzere büyük miktarlarda sera gazı yaydığı için çevresel bir zorluk teşkil ediyor.” dedi. Avustralya’nın tek başına her yıl 75 milyon kilogram kullanılmış kahve telvesi ürettiğini ve bunların çoğunun çöplüklere ulaştığını belirtiyor.
Dr. Roychand, kahve telvesinin organik içerikleri nedeniyle diğer malzemelerle bağlanmayacakları için standart betonla çiğ olarak karıştırılamayacağını açıkladı. Zeminleri daha uyumlu hale getirmek için ekip, malzemeleri 350 ve 500 derece C’de pirolize etmeyi denedi, ardından standart beton karışımları için yüzde 5, 10, 15 ve 20’de (hacim olarak) kum yerine koymayı denedi.
Ekip, Journal of Cleaner Production’ın Eylül sayısında yayınlanan ekibin çalışmasına göre, 350 derecede mükemmel bir sıcaklık olduğunu ve “kahve biyokömürü ile harmanlanmış kompozit betonun basınç dayanımında yüzde 29,3’lük bir artış” ürettiğini buldu. Roychand, “Amisyonları azaltmanın ve daha güçlü bir beton yapmanın yanı sıra, kum gibi doğal kaynakların sürekli madenciliğinin etkisini de azaltıyoruz.” dedi.
RMIT’te Rektör Yardımcısı Yerli Doktora Sonrası Araştırma Görevlisi olan çalışmanın ortak yazarı Dr Shannon Kilmartin-Lynch, “Beton endüstrisi, kullanılmış kahve gibi organik atıkların geri dönüşümünü artırmaya önemli ölçüde katkıda bulunma potansiyeline sahiptir.” diye ekledi. “Araştırmamız erken aşamalarda, ancak bu heyecan verici bulgular, çöp sahasına giden organik atık miktarını büyük ölçüde azaltmak için yenilikçi bir yol sunuyor.”