The Atlas’tan Roc Morin’in başlattığı bağımsız bir araştırma, dünya halklarının gördüğü düşleri ve bunların kendi kültürlerine göre şekillenişini detaylandırdı. Morin, Facebook’ta açtığı World Dream Atlas adlı proje sayfasında, dünyanın her bölümünden, her türde insanın rüyalarını paylaşmasını talep etmiş. Son 10 aydır devam eden projede 17 ülkeden yüzlerce insan düşlerini anlatmış.
Rüyaların kendine özgü kuralları olduğunu belirten isim, yaşadığımız en anlamlı ve değişken tecrübelerin aslında manasız olduğunun altını çiziyor. Yani düşler mantık sınırlarını ardımızda bıraktığımız birer forma dönüşüyor.
Farklı kültürlerde, değişik anlamlar verilen rüyaların genellikle ilahi sebeplere bağlandığını gördüğünü ekleyen Roc Morin, yaşam alanlarının da etkisini hatırlatıyor. Meksika gibi suç oranı yüksek yerlerde şiddet içerikli rüyaların öne çıktığını söylerken, nükleer felaketler ile tanışmış ülkelerin ve komşularının bununla ilgili ürkütücü kabuslar gördüğünü dile getiriyor. Hindistan gibi dini inançların öne çıktığı bölgelerde ilahi içerikler, daha seküler olan Batı’da ise yaşamın zorlukları ya da bir ünlü ile ilgili düşler dikkat çekmiş.