21. yüzyılın en tanınmış iş adamlarından biri olan Steve Jobs, sadece bir şirketi değil, tam anlamıyla kullanım alışkanlıklarımızı değiştirdi.
Steve Jobs, 1955 yılında California, ABD’de doğdu. Anne ve babası ona bakamayacak durumdaydılar, bu nedenle Jobs evlatlık verildi. Evlatlık edildiği ailesi ona büyük bir sevgi ve eğitim aşkı aşıladı. Jobs’ın küçük yaşlarda teknolojiye olan ilgisi, babasıyla birlikte garajda çalışırken başladı. Lise öğrenimini Kaliforniya Cupertino da sürdürürken, aynı zamanda da Hewlett-Packard merkezindeki eğitimlere katılan Steve Jobs, kısa bir zaman sonra yaz stajına da kabul edildi.
Liseyi tamamlayan Jobs, daha sonra Reed College’a eğitim için başladı. Üniversite yıllarında ailesine yük olduğunu düşünen Jobs, üniversite eğitimini yarıda bıraktı. Bıraktıktan sonra istediği derslere girmeye devam etti. Zaten başarısının da temeli buradan geliyor. Girdiği derslerden birinde iyi bir kaligrafi dersi alan Jobs, yaratıcılığının başarısını kaligrafiye borçlu olduğunu da dile getiriyor.
Daha sonra çeşitli firmalarda çalışan Steve Jobs, 1974 yılının sonbaharında Kaliforniya’ya geri dönerek “Homebrew Computer Club”un toplantılarına Steve Wozniak ile katılmaya başladı. Jobs ve Wozniak, Atari Inc.’de, o zamanların ünlü bilgisayar oyun üreticilerinden de, iş bularak oyun tasarımcısı olarak çalışmaya başladı.
1978 yılında 21, Wozniak da 26 yaşındayken Apple Computer Co.’yu Jobs ailesinin garajında kurdu. İlk olarak Personal Computing Festivali’nde piyasaya sürdükleri ev bilgisayarı Apple I’dı ve onu 666.66$’a satışa başladılar. Daha sonra hızlı bir yükseliş yakalayan Apple şirketine, yatırımcı bir ortak da alındı. Yatırımcının alınması ile birlikte işleri iyice büyüten Jobs, şirketin yöneticiliğine John Sculley’i getirdi.
Aralık 1980 yılında Apple Computer halka açılmıştı ve çok iyi değerlerle piyasaya girmişti. Aynı yıl Apple Computer Apple III’i piyasaya sürdü, fakat bu model bir önceki modelinin yerini alamadı. 1984’e doğru firmanın gelirlerinde düşüş yaşanması ve yaşanılan aksaklıklar sebebi ile 1985 yılında Jobs kurduğu firmadan kovuldu.
Kovulduktan sonra kendi şirketini kuran Jobs, pek ilgi görmedi. Çünkü, kurduğu Next şirketi, sadece yüksek zümreye hitap eden lüks bir yapıdaydı. Jobs daha sonra şimdilerde hepimizin bildiği ve izlediği animasyon şirketi Pixar’ı kurdu.
Zamanın ilerlemesi ile birlikte 1996 yılında Next firması 429 milyon dolara Apple’a satıldı ve Steve Jobs, bir bakıma Apple’a yeniden dönmüş oldu. Jobs’ın dönüşüyle atılıma geçen Apple, iMac serisini başlatarak kişisel bilgisayar algısını bir kez daha değiştirdi, uzun aradan sonra yeniden kara geçmeye başladı. Jobs, 2000’de firmanın ‘resmi’ CEO’su oldu. Apple’a dönüşü, şirketi yeniden yapılandırmasını ve 2001 yılında dijital müzik oynatıcısı iPod’u piyasaya sürmesini sağladı. Jobs, müzik piyasasının kökten değiştiren kişisel dijital müzik çalar iPod’u tanıttı.
iPod’ları 2002’de Windows uyumlu hale getiren Apple, ertesi yıl bugün bile en büyük müzik ve film satış mağazaları arasında ilk sıralarda bulunan iTunes Müzik Mağazasını açtı.
Asıl devrim, 2007 yılında tanıttığı iPhone ile geldi. Daha sonra 2010 yılında iPad’i piyasaya sürerek tablet pazarını da domine etti. Alanında yaptığı yenilikler ile dünyaya damga vuran Jobs, 2011 yılında pankreas kanserine yenik düşerek vefat etti.
Steve Jobs, 1990’lı yılların ortasında iflasın eşiğinden dönen Apple’ı Ağustos 2011’de “dünyanın en değerli şirketi” ünvanına kavuşturdu. Steve Jobs, “Think Different” (Farklı Düşün) felsefesini benimsemişti. Kendisi yalnızca ürünler yaratmadı, aynı zamanda bir kültür ve yaşam tarzı oluşturdu. Ölümünden sonra bile, bu felsefe Apple ve teknoloji dünyasının DNA’sında kalmaya devam ediyor. Steve Jobs’ın başarıları, zorluklarla dolu bir hayatın nasıl başyapıtlara dönüştürülebileceğinin canlı bir örneği. Yenilikçi düşünceleri ve yıkıcı teknolojileri ile Jobs, modern dünyayı şekillendiren bir vizyonere dönüştü.
Yalnızca bir iş adamı, mucit ya da tasarımcı değil, aynı zamanda bir dâhiydi. Ve onun bu dâhiyane vizyonu, bugün bile teknoloji dünyasında yaşamaya devam ediyor. Başarı hikayesi ile Steve Jobs, sadece bir nesli değil, gelecek nesilleri de etkileyecek bir miras bıraktı. O, hayatımızı daha kolay, daha estetik ve daha anlamlı kılan bir dizi ürün ve hizmetin arkasındaki itici güçtü. Ve bu, onun en büyük başarısı olarak kabul ediliyor.
