Dünyada 5G’nin devreye alınması için yapılan çalışmalar gittikçe hızlanıyor. Mart ayında Barselona’da düzenlenen Mobil Dünya Kongresi’nde de kendine yer bulan 5G için, bu alanda teknoloji geliştiren büyük şirketler adeta bir patent yarışına girdi.
Financal Times’da Daniel Thomas imzasıyla yayınlanan bir makale, 5G yarışındaki durumun bir özeti olma niteliği taşıyor. 2020 yılının vurgulandığı makalede, 5G sonrası özellikle IoT, yani nesnelerin interneti alanında, otonom sürüşe sahip otomobillerin ihtiyaç duyacağı veri hareketliliğinde ve akıllı şehir teknolojilerinde önemli bir dönüşüm olacağına vurgu yapılmış.
Thomas, otomobillerin ihtiyaç duyduğu veriyi Google’ın sürücüye ihtiyaç duymadan kendi kendine gidebilen, direksiyonsuz tasarıma sahip aracıyla örnekliyor. Bu aracın veri iletişimi için 10 Gbps’lik bir hıza ihtiyaç duyduğuna dikkat çekilmiş. Ek bilgi olarak, bu aracın sensörler, kameralar ve diğer araç içi elektronik sistemlerle 1 dakikada 1 GB veri ürettiğini de biz söyleyelim.
Ancak 5G yarışı elbette sadece bu tip araçları ya da telekom operatörlerini ilgilendirmiyor. Arka planda, bu yüksek hızlı veri iletiminin sorunsuz olmasını sağlayacak ürün ve çözümlerin de geliştirilmesi gerektiğini söylemek gerek. Şu an yarışta öne çıkan isimler arasında bulunan Ericsson, 2022’de 50 milyar adet birbirine bağlı cihaz olacağı öngörüsünden hareketle çalışmalarını sürdürüyor. Kısa bir süre önce Alcatel-Lucent’ı alan Nokia 5G’de önlerde yer alan bir başka şirket. Kuzey Avrupa merkezli bu iki şirkete yanıt uzakdoğudan geliyor: Güney Kore’den Samsung ve Çin’den Huawei. Tüm bu isimler özellikle yeni ürün geliştirme ve bunların patentlerinin alınması noktasında ciddi bir yarış içinde.
Diğer yandan, 5G teknolojisi geliştirme noktasında akademik dünyayla da ortak çalışmalar gerçekleştiriliyor. Daniel Thomas, buna örnek olarak Vodafone ve BT’nin (British Telecom) üniversitelere yaptığı yüklü bağışları veriyor.
2018’den önce test yok
Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 4G’yi boşverip iki yıl sonra 5G’ye çıkışını gündemi takip eden herkes hatırlayacaktır. Erdoğan daha sonra ikna edilmiş ve 4G ihalesinin iptal edilmesi ihtimali -bir son dakika değişikliği olmazsa- ortadan kalkmıştı.
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin (ITU) 5G için belirlediği yol haritasına göre ITU, 2016 ortasında geliştirilecek ürünlerin test standartlarını belirlemek için toplanacak. Kurum, 5G’nin günlük yaşama dahil olması içinse en erken 2020 tarihini vermişti. Sektörün ve bu alanda çalışan akademik dünyanın tahmini, 2018’de teknolojinin testlerinin başlayabileceği yönünde.
5G için Avrupa ve Çin işbirliği
5G için atılan önemli adımlardan biri Avrupa’daki telekom şirketlerin temsilen Avrupa Komisyonu ile Huawei arasındaki anlaşma oldu. Kısaca PPP (Public and Private Partnership – Kamu Özel Sektör İşbirliği) olarak tanımlanan yöntemle tam 1.4 milyar Avro’luk bir bütçe 5G’nin geliştirilmesi için ayrılacak. Bunlara yenileri katılır mı, zamanla göreceğiz.
Türkiye’de 5G hazırlıkları
4G baz istasyonu ve yan ürünlerinin geliştirilmesi noktasında Türkiye’de yapılmış önemli çalışmalar mevcut. Hatta bununla ilgili 4G ihalesinin neden daha fazla ertelenmediği eleştirileri de kamu kurumlarının yöneticileri arasında tartışma konusu olmuştu. Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve BTK arasındaki kısa süreli sözlü ve yazılı atışma şimdilik durulmuş görülüyor.
Bir başka adım ise 7 Mayıs itibariyle İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından atıldı. Bilişim, elektronik ve telekomünikasyon alanında uzman akademisyenlerden oluşan “İTÜ 5G Çalışma Grubu” resmen duyuruldu. Keşke, gönderilen duyuru metninde yazdığı gibi Cumhurbaşkanı’nın gündeme getirmesi/talimatı sonrasında değil de, dünyadaki teknoloji trendlerinin gelişimine uygun bir şekilde daha önceden başlatılmış olsaydı. Yine de, sebebi ne olursa olsun bu tür bir hazırlığın olduğunu görmek gelecek adına olumlu.
Küçük önemsiz izleme/teknoloji takip/derleme komiteler.
Üretim yok, izleme var.
2023’te 5Gli Türkiye belki olabilir ancak emin olun dünya o tarihte onu kullanmıyor olacak.
Çünkü boş durmak yok, öngörü var.