Sharz.net elektrikli araç dünyasında Türkiye’nin geldiği güncel durumla ilgili veriler paylaştı. Öte yandan şirket elektrikli araçlarla ilgili merak edilen konulara ışık tuttu.
Açıklanan verilere göre, 2023’ün ilk altı ayında trafiğe kaydı yapılan elektrikli otomobil sayısı 10,028 adet oldu, 2021 yıl sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 7,694 iken, 2022 yılı sonunda bu sayı 14,896’ya yükseldi. 2023 yılı verilerine bakıldığında mevcut bilgiler dahilinde, trafikteki elektrikli araç adedi 25 bine yaklaştı. Bu rakamlar, elektrikli araç piyasasının her yıl rekor kırarak yukarıya doğru ivme gösterdiğini kanıtlıyor. Piyasanın genişlemesi ile şarj istasyonu sayısı da hızla artıyor. Türkiye’de halka açık ticari olarak hizmet veren ortalama 4,500 adet elektrikli araç şarj noktası bulunuyor. Öte yandan hızla gelişen elektrikli araç dünyasına dair tüketicilerin aklında halen birçok soru işareti bulunuyor. Sharz.net, halen bilinmeyen yeni kavramlarla ilgili pratik birtakım bilgiler paylaşarak tüketicileri aydınlatıyor.
Hem dünyada hem de ülkemizde elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artmaya devam ederken Sharz.net, tüketicileri bilinçlendirmeye devam ediyor. Elektrikli otomobiller çevre kirliliğini önlemesi, her geçen gün artan akaryakıt fiyatlarına karşın daha düşük yürütme maliyeti sunması, daha az parçadan oluştuğu için bakımının daha kolay olması ve arızalanma riskinin görece daha düşük olması sebebiyle önümüzdeki yıllarda tercih sebebi olmaya devam edecek.
Diğer yandan geleneksel otomobil kültürü yerine yeni bir teknoloji, artık hayatın parçası olmaya başlarken, elektrikli otomobillerle ilgili henüz bilinmeyen birçok terim bulunuyor. İşte bu terimlerle ilgili olarak Türkiye’nin en büyük şarj istasyonu operatörlerinden Sharz.net aydınlatıcı bilgiler paylaştı:
EV: Elektrikli aracın kısaltılmışıdır. Elektrik ile çalışan tüm araçları temsil eden bir terimdir. Bu araçlar hareket için gücünü tamamen elektrikli motordan alıyor.
BEV: Bataryalı elektrikli aracın kısaltılmışıdır. Bu araçlara ihtiyaç duyulan elektrik enerjisini araç içinde bulunan bataryalar sağlıyor.
FCEV-FEV: Yakıt hücreli elektrikli aracın kısaltmasıdır. Fuel Cell-Yakıt Hücresi tekniği, hidrojen gazının oksijen ile birleşmesinden ortaya çıkan elektrikle aracın bataryasını yükler.
HEV: Hibrit aracın kısaltmasıdır. İçten yanmalı bir motor ile elektrikli motorun bir arada kullanıldığı hibrit araçlara HEV adı veriliyor. HEV’ler, geleneksel hibritler dışında PHEV ve MHEV olarak iki ayrı gruba da ayrılıyor.
PHEV: Fişe takılan hibrit elektrikli aracın kısaltmasıdır. Bu terim, HEV e göre büyük bataryası bulunan ve bataryası dışarıdan şarj edilebilen hibrit araçlar için kullanılıyor. Plug-In (fişe takılan) Hybrid olarak bilinen bu otomobiller içten yanmalı motora da sahip oluyor. Bu araçlar yalnız elektrik gücüyle veya yalnız içten yanmalı motor gücüyle veya ikisi birlikte çalışarak yol alırlar.
MHEV: Mild Hybrid elektrikli vasıta, yani hafif hibrit olarak ifade edilen bu otomobillerde küçük bir elektrikli motor ve batarya bulunur, içten yanmalı motora destek amacıyla çalışır. Sadece elektrikli motorla bir hareket kabiliyeti bulunmaz. Şehir içi dur-kalk veya kısa mesafelerde elektrik motor devreye girer. Hızlanınca içten yanmalı motor devreye girer. Şarj gereksinimi yoktur.
BMS: Battery Management System, yani Batarya Yönetim Sistemi: Bataryanın güvenle dolmasını sağlayan sistemi ifade ediyor.
Inverter: Elektrikli araçlarda, AC ve DC olarak iki farklı akım bulunuyor. Dönüştürücü anlamına gelen bu sistem, alternatif akımı (AC) doğrudan akıma (DC) dönüştürüyor.
12V Akü: İçten yanmalı motorlu araçlarda da bulunan bu batarya; geleneksel bütün otomobillerde far, silecek ve radyo gibi düşük voltaja ihtiyaç duyan sistemlerin çalışmasını sağlıyor. Ayrıca otomobilin ilk çalıştırmada ihtiyaç duyacağı elektriği de sağlıyor.
DC-DC Inverter: Elektrikli araçlar, çalışmak için yüksek voltaja ihtiyaç duyar fakat araç içerisindeki bazı ekipmanlar düşük voltaj ile çalışır. Bu sistem, yüksek voltajı düşük voltaja çekiyor.
Rejeneratif Frenleme: Elektrikli ya da hibrit araçlarda, sürüş esnasındaki yavaşlama ortaya ısı gibi enerjiler çıkabiliyor. Bu enerjiler, rejeneratif frenleme sistemi sayesinde elektrik enerjisine dönüştürülüyor ve bataryanın dolması sağlanıyor. Bu vesile ile aracın fren sistemi içten yanmalı araçlara göre daha uzun sürede yıpranıyor.