Akıllı telefonlar ilk piyasaya sürüldüğü zaman hatırlanabileceği üzere kullanıcıların bataryaları yedek parça olarak alıp kendileri değiştirebileceği; değiştirilebilir bir tasarıma sahipti. Hatta bazı kullanıcıları bir bataryayı powerbank gibi yedek olarak şarj edip taşıyor, ihtiyaç anında değiştirebiliyordu.
Firmalar gömülü batarya tasarımına geçtiğinden beri maalesef batarya değişim işlemi servislerin tekelinde kullanıcıların belini büker maliyetlerle yapılır noktaya geldi. Avrupa Birliği, sonunda bu mağduriyeti sonlandırma yönünde adım attı ve değiştirilebilir bataryayı zorunlu hale getirdi.
Bataryaları değiştirmek gayet kolaydı
Pillerin çoğu, günümüzde kablosuz elektrikli el aletlerindeki pil gibi, bir mandal serbest bırakılıp dışarı kaydırılarak takas edilebilen bağımsız modüler birimlerdi. “Dahili” pilleri olan telefonlar için, cihazın arka kapağını çıkarmanız, pili çıkarmanız, yenisini takmanız ve tekrar düğmeniz yeterlidir.
Türkiye kendi batarya hücresini geliştirip üretecek
Bu, AB’nin yeniden düşünmeye sevk ettiği ilk sefer değil. Geçen yıl AB, telefonların ve diğer küçük elektronik cihazların şarj için bir USB-C bağlantı noktası içermesi için 28 Aralık 2024 tarihini belirledi. iPhone’un tescilli bir Lightning bağlantı noktası kullandığı düşünülürse bu, Apple için bir sorun. Apple, zorunluluğa uyacağını zaten onayladı, yani bu yılki yeni iPhone partisinin USB-C ile (veya en geç gelecek yılki iPhone’ları) en azından AB’de gönderildiğini görebiliriz.
Apple örneğinde de görebileceğimiz ileriye yönelik zaman planlamasının işleyişini göz önünde bulundurduğumuzda değiştirilebilir bataryalarımızın hayatımıza tekrar dahil olmasının 2025’ten önce pek mümkün görünmüyor. Fakat firmaların birbiriyle rekabete yönelik hamleleri süreci artı ya da eksi yönde de etkileyebilir.