Bugün gerçekleştirilen Tüsiad Yüksek İstişare Konseyi toplantısında iş dünyasına yön veren isimlerin pozitif mesajları dikkat çekti
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi’nin bugün gerçekleştirilen toplantısında TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan yaptığı konuşmada geçtiğimiz seçim süreci ve Türkiye’nin ekonomik durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısı, TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan’ın konuşmasıyla başladı. Toplantıya üyeler, başkanlık divanı ve basın mensupları katıldı. Özilhan, konuşmasına geçtiğimiz seçim süreciyle başladı. Türkiye’nin demokrasi kültürü ve tarihiyle adil rekabet koşullarında seçimleri gerçekleştirebilecek olgunluğa sahip olduğunu belirtti. Ancak seçim sürecinde önerilen programların yapıcı bir ortamda tartışılmadığını ifade etti. Özilhan, seçimlerin yüksek katılım oranlarıyla ve siyasi olgunlukla tamamlandığını vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve seçilen vekilleri tebrik etti.
Yeni ekonomi yönetimiyle ekonomik istikrar tesis edilmeli
Konuşmasında ekonomik sorunlara da değinen Özilhan, Türkiye’nin son 10 yılın en sıkıntılı dönemini yaşadığına dikkat çekti. İhracatın gerilediği, cari açığın arttığı, bütçe açığının büyüdüğü, enflasyonun yükseldiği gibi göstergelerin ekonominin zor durumda olduğunu gösterdiğini belirtti. Özilhan, yeni ekonomi yönetimiyle ekonomik istikrarın tesis edilmesini ve ülkenin hızlı ve sağlıklı bir büyüme patikasına girmesini temenni etti.
Özilhan, Türkiye’nin piyasa ekonomisi geleneğine sahip olduğunu ve piyasa modelini benimsemesi gerektiğini vurguladı. Devletin piyasaya müdahalesinin sınırlı olması gerektiğini, temel değerlerin netleştirilmesi ve tartışma dışına çıkarılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, makroekonomik istikrar, yapısal reformlar ve hukuk devleti olmak üzere üç ayağı olan bir programın uygulanması gerektiğini belirtti. Üretim ve tasarruf artışının önemine değindi ve cari açık sorununun çözümü için yapısal reformların hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Hukuk devleti prensiplerine vurgu yapan Özilhan, uzun vadeli öngörülebilirliği sağlayacak bir ekonomi yönetimi ve girişimci ekosisteminin önemini vurguladı. Türkiye’nin dış politikasının kendi çıkarları doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini ve demokratik ülkeler topluluğunun içinde yer almanın önemine değindi.
Özilhan, konuşmasının sonunda pandemi, savaş ve deprem gibi zor dönemlerden geçtiklerini belirterek, bu zorlukları birlikte aşacaklarına inandığını söyledi. Kararlılıkla politikaları uygulayarak, ortak akılla ve istişareyle bu zor günleri atlatacaklarına inancını dile getirdi.