Koç Üniversitesi’nde yapılan çalışmayla yiyecek bozulması sensör ile tespit edilebilecek. Sensör ile gıda israfı ve sera gazı emisyonu azaltılabilir.
Kısmi bozulma nedeniyle çok fazla yiyecek israf ediyoruz. Araştırmacılar, et, tavuk ve balık gibi protein açısından zengin gıdaların tazeliğini gerçek zamanlı olarak izleyen ve verileri akıllı telefonunuza gönderen küçük bir sensör geliştirdi. Cihaz, dünya çapında gıda güvenliğini ve güvenliğini dönüştürme potansiyeline sahip.
Her yıl, dünya çapında üretilen tüm gıdaların kabaca üçte biri israf ediliyor. Bu yaklaşık 1.4 milyar ton gıda anlamına geliyor. Sadece para açısından küresel ekonomi için maliyetli olmakla kalmıyor. Aynı zamanda sera gazlarının yüzde 10’a kadarı üretilen ancak yenmeyen gıdalardan geliyor. Bozulmuş yiyecekleri yemek, gıda zehirlenmesi riskini de ortaya çıkarıyor.
Çalışma Koç Üniversitesi’nde yapıldı
Et, tavuk ve balık gibi protein açısından zengin gıdalar bozulmaya başladığında, gıda kalitesinin göstergesi olan ve insanlar için potansiyel olarak toksik olan organik bileşikler olan biyojenik aminler üretiyor. Biyojenik aminler, gıda bozulmasını izlemede altın standart yöntem olsa da, eğitimli personel tarafından çalıştırılması gereken pahalı, taşınabilir olmayan aletlerle ölçüm yapılmasını gerektiriyor.
Türkiye’de Koç Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, gıda tazeliğini gerçek zamanlı, kablosuz ve pilsiz olarak takip edebilen ve sonuçları bir akıllı telefona gönderebilen küçük bir sensör geliştirdi.
Sensör, protein açısından zengin gıdalar tarafından üretilen biyojenik aminleri tespit etmek için kapasitif algılama kullanan elektrotlar üzerine lamine edilmiş, sentezlemesi kolay bir polimerden yapılmıştır. Yaklaşık 2 g ağırlığında ve 0,3 inç 2 (2 cm 2 ) boyutundadır.
Sensör, bir akıllı telefonla eşleşen bir çip ile yakın alan iletişimi (NFC) teknolojisini kullanır ve ölçümleri bir anten aracılığıyla gerçek zamanlı olarak kablosuz olarak iletiyor. Çip, sensörün yanına NFC uyumlu bir akıllı telefon yerleştirildiğinde güç alıyor.
Araştırmacılar, cihazın gerçek dünyadaki uygulamasını göstermek için sensörlerini paketlenmiş tavuk göğsü ve kaburga biftekte test edildi. Et örnekleri farklı koşullarda saklandı: derin dondurucuda, buzdolabında ve oda sıcaklığında.
Üç gün boyunca, oda sıcaklığındaki numuneleri izleyen sensörün kapasitansı yükseldi ve bu, bozulan etten biyojenik aminlerin salındığını gösterdi. Bu, araştırmacıların, sensörün bozulmayı verimli bir şekilde tespit ettiğini gösterdiğini söylüyor.
Araştırmacılar: “Sensörün gerçek hayattaki bir uygulamasını göstermek için çeşitli saklama koşullarında saklanan tavuk ve sığır eti örneklerini kullanarak sensörü test ettik” dedi.