Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Dinçer Ateş, FATİH Projesi’nin eğitim ve donanım olmak üzere iki boyutunun bulunduğunu söyledi. Genel Müdür Ateş, projede bir yandan dijital dünyanın olanaklarından yararlanarak derslerde verimliliği arttıracak içerik ve yazılım geliştirme çalışmaları yaptıklarını, öbür yandan da tablet bilgisayarlar, etkileşimli tahta, internet altyapısının sağlanmasına ilişkin faaliyetlerde bulunduklarını belirtti.
FATİH Projesi’nde yerliliği gözetiyoruz
Hükümetin, öğrenciler için “dijital eğitim” çalışmalarında, bilişim sektörünü harekete geçirerek yerli üretim yaptıracak bir stratejiyi de beraberinde planladığını dile getiren Genel Müdür Ateş, şöyle konuştu:
“Projenin hedeflerinden bir tanesi, Türkiye’de bilişim teknolojileri sektörünü güçlendirmek, yerli üretimi teşvik etmek ve ülke ekonomisine katma değer kazandırmak. FATİH Projesi, bütçesini kullanırken hizmet alımlarında, altyapı temininde ve donanımlarda her zaman yerliliği gözetiyoruz. Onun için yapacağımız 10 milyon 600 bin tablet ihalesini bu yıl bitireceğiz. Tabletler, 4 yıl süresince periyotlar halinde dağıtılacak. Birinci yıl, daha düşük bir yerlilik oranından başlanacak, bu oran kademeli olarak artacak, ancak 4. yılın sonunda yerli malı bir tableti öğrencilerimize vermiş olacağız.”
“Dünyada etkileşimli tahta sektörünü tetikleyen ülke Türkiye”
İhale sonucunda Türkiye’ye “tablet üretim tesisi”nin kazandırılacağını, tesisin aynı zamanda Ortadoğu, Balkanlar ve Orta Asya’ya üretim yapacağını belirten Genel Müdür Ateş, “Dünyaya Türkiye’den tablet gönderecek bir tesisimiz olacak. Bu gelişme, ülkeyi bilişim teknolojilerinde başka bir yere taşıyacak. Dünya genelindeki tablet üreticilerinin sayısı düşünüldüğünde, Türkiye’de böyle bir tesisin olması başta bölge olmak üzere bütün dünyada ciddi bir etki uyandırabilir” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’deki etkileşimli tahtaların yerli imkânlarla üretildiğine işaret eden Genel Müdür Ateş, “Tabletler için amaçladığımız yerli üretimi etkileşimli tahtalarda sağladık. Dünyada etkileşimli tahta sektörünü tetikleyen ülke Türkiye, projenin adı da FATİH Projesi’dir. Bugün etkileşimli tahta üretmek üzere ihale kazanan firmalar, bütün dünyaya etkileşimli tahta satmaya başladılar. Bu gelişmeyle dünyada etkileşimli tahtalar eğitimde çok daha ciddi kullanılmaya başlandı. FATİH Projesi’nin arkasında böyle bir başarı hikâyesi var. Şimdi bunu tablete taşıyoruz” diye konuştu.
“10 milyon 600 bin yerli tablet ihalesinde, 7 firma yer alıyor”
Genel Müdür Ateş, yerli tablet prototipi üretim aşamasına gelindiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Toplamda, 10 milyon 600 bin yerli tablet ihalesinde, 7 firma yer alıyor. Tamamı Türkiye’de üretim yapmak üzere müracaat eden firmalar. İhale süreci başladı ve bu yıl içinde sonuçlanacak. Firmalar, bize üretebilecekleri tablet prototipini getiriyorlar, biz de onlara eğitim ve teknoloji açısından istediklerimizi aktarıyoruz. Birer prototip üzerinde anlaşıp daha sonra fiyat tekliflerini alarak ihaleyi sonuçlandıracağız. Yerlilik şartlarıyla üretimi yapılan ilk tabletleri, gelecek yılın ilk çeyreğinde dağıtmayı planlıyoruz. İlk yıl için alacağımız tabletlerin yerlilik oranı daha düşük olacak ancak daha sonra giderek artacak. Böylece sektöre de imkan ve zaman kazandırmış olacağız. Böyle devasa bir yatırımı, bir kaç ay içinde bir firmanın yapıp üretime geçmesi teknik olarak mümkün değil. Otomotiv sektöründe olduğu gibi tablette de yan sektörler olan yazılım, alt komponent, dağıtım, organizasyon sektörleri de gelişecek.”
Genel Müdür Ateş, tabletin hangi bölümünün hangi oranda yerli üretileceği konusunda ise TÜBİTAK’la birlikte bir çalışma yaptıklarını sözlerine ekledi.
devlet parasını nereye harcayacaklarını bilmez oldular