Dünyanın en büyük havayolu şirketlerinden Star Alliance, 2025 yılına kadar 26 üyesinin yaklaşık yarısının biyometrik teknolojiyi kullanmasını istiyor. Bunun nedeni, COVID-19 pandemisinden sonra havalimanlarında temassız seyahat için artan yolcu talebi ve havaalanlarında daha az sıkışıklık olması.
Star Alliance, bir kişinin yüzünü biniş kartı olarak kullanmasına izin veren yüz karşılaştırmaları gibi yolcuların biyometrik teknolojiyi kullanabilecekleri havalimanı temas noktalarının sayısını artırarak, havalimanı güvenliği, bagaj bırakma, kalkış kapısı ve yolcu kapısı aracılığıyla işlem sürelerini azaltmayı umuyor.
Star Alliance’ın müşteri deneyimi başkan yardımcısı Christian Draeger’e göre grup, biyometrik stratejisini kullanmak veya uyumluluğunu sağlamak için 12 ila 15 havayolunun veya mevcut sayının kabaca iki katının olmasını istiyor.
Havayollarına ek olarak, Star Alliance ayrıca biyometrik programına katılan dört Avrupa havalimanının ek temas noktaları eklemesini ve katılımcı havaalanlarının sayısını artırmasını umuyor. Drager verdiği demeçte: “Katılımcı operatörlerimizin yarısına kesinlikle gitmemiz gerekiyor. Ancak aynı zamanda katılımcı havaalanı ağını da iyileştirmemiz gerekiyor” dedi.