Techinside Google News
Techinside Google News

Abonelik iş modeli her sektörü kökten değiştirebilir

Yazılım dünyasını ele geçiren abonelik sistemi onunla yetinmecek gibi gözüküyor.
- Advertisement -

“Uzun sözün kısası, yazılım dünyayı ele geçiriyor.” – Marc Andreessen, 2011.

Andreessen’in o günlerde söylediği bu söz şimdi daha da geçerli. Sadece üç yıl geçti ancak yazılıma geçişin sonuçlarını neredeyse her sektörde görebiliyoruz. Örnek olarak teknolojinin yayıncılık endüstrisi için (veya bakış açınıza göre yayıncılık endüstrisine) neler yaptığına bakın. Kapaklı kitaplar ve gazeteleri fiziksel olarak okuduğumuz dünyadan çok satanları ve günün başlıklarını uygulamalar ve e-kitap okuyuculardan takip ettiğimiz bir dünyaya geldik. Bu sadece mevcut durumun bir kısmı. Üstelik çok küçük bir kısmı. Yazılım dünyayı tartışılamaz derecede ele geçirdi ve aynı şekilde yazılım iş modeli de bunu yaptı. Yazılım geçmişte bir pakete konur ve alıcılara gönderilirdi veya bir disk üzerinde sayın alınır ve bilgisayara yüklenirdi. Bugün ise abonelik usulüyle satılıyor ve “SaaS” terimi neredeyse herkesin lügatine girmiş durumda.

SaaS şirketleri neredeyse her zaman satış yapıyorlar zira müşterilerini her ayın sonunda “iptal et” butonuna basmaktan uzak tutmak zorundalar. Bu da müşterilerine her zaman bir değer sağlamak zorunda olduklarını gösteriyor. Satın alındıktan sonra bozulana kadar vadettikleri şeylerde kalan eski usul satıcılardan olabildiğine farklı bir sistem. Altındaki iş modeli tarafından yönlendirilen kaliteye olan odak tüm bilişim kategorileri arasından yazılımın en yüksek büyümeye sahip olmasının nedenlerinden bir tanesi.

Abonelik temelli iş modelleri yazılımı tamamen ele geçirmiş durumda, öyle ki artık yazılımı başka herhangi bir şekilde satmaya çalışmak oldukça gülünç kalıyor.

Cloud Gadgets

Yazılımdan ticarete

Abonelik sistemi yazılımda olduğu kadar ticarette de güçlü. Müşteri deneyimini önemli ölçüde geliştiriyor ve satıcının işini tamamen değiştiriyor. Tüketiciler için; abonelik onları belli bir zaman aralığında sevdikleri ve ihtiyaç duydukları en iyi markalar, ürünler ve servislerle bağlıyor. O markaların müşterilerin yinelenen ödemelerine devam etmeleri için isteklerini tam olarak yerine getirmeleri gerekiyor. Müşteri söz sahibi olduğu için ürün kalitesi ve deneyimi sürekli artıyor. Eğer ürünü sevmezlerse herhangi bir anda üyeliklerini sonlandırabiliyorlar ve bam – iş bitiyor. Tüketiciler abonelik modeline bayılıyorlar çünkü bu onlar için kolay ve etkili bir deneyim anlamına geliyor.

Öte yandan abonelik modeli satıcıların sıfırdan daha iyi bir iş kurmalarına olanak tanıyor. Abonelik modelleri müşteri elde etmeden ziyade onu elde tutmaya dayanıyor, bu da müşteri kazanmada daha iyi yatırım dönüşü anlamına geliyor. Hammaddelere olan talebi daha iyi tahmin edip envanter problemini çözebiliyorlar. Sonucunda da gelir daha tahmin edilebilir hale geliyor. Şirketler daha akıllı ve hızlı oluyor.

Fakat esas nokta şurası ki abonelik modelinin aslında yazılımdan daha çok ticarette başarılı olduğu düşünülüyor. E-ticarette yazılımda olmayan şu büyük problem mevcut: envanter yönetimi. Envanteri yönetmek o kadar zor ki envanter yönetimi hataları koca bir sektör oluşumuna sebebiyet verdi. “Şok fırsat” lar yanlış talep hesaplanmasından ötürü dolan envanteri boşaltmak için tasarlandı. Abonelik sunan işlerde ise böyle bir problem bulunmuyor. Eğer 1000 aboneniz varsa o 1000 kişi için ne kadar ürün sipariş etmeniz gerektiğini oldukça isabetli bir şekilde hesaplayabiliyorsunuz. Mevsimlik dalgalanmaları tahmin etmek zorunda değilsiniz.

subs

Ancak henüz başlangıç safhasındayız. Abonelik sistemi henüz bazı dikeylerde mevcut değil. İşe yaramayacağı için değil, abonelik sistemi kurmak ve yönetmek için olan teknolojinin henüz bu dikeydeki ürünleri bilen insanlara ulaşmaması sebebiyle. Bu dikeylerdeki ürün uzmanları abonelik modelleriyle deneyler yapmak için yeterli erişime sahip değiller.

Abonelik bazlı ticaretin bugün 1999 yılında e-ticaretin erişilebilir olduğu kadar erişilebilir olduğu söylenebilir, yani neredeyse hiç. Amerika sayımına göre 1999’da e-ticaret perakende satışları tüm perakende satışlarının yüzde 0,5’i olan 15 milyar dolara denk geliyordu. Daha sonra 2004 yılında yayınlanan yeni bir rapor e-ticaret perakende satışlarının tüm perakende satışlarının yüzde 4’üne denk olacak şekilde 145 milyar dolara eriştiğini gösterdi. On yılda muhteşem bir büyüme gerçekleşmiş ve abonelik modeli için de aynısı geçerli olabilir.

Abonelik sistemi, yazılımı ele geçirmesindeki aynı sebeplerden ötürü e-ticareti de ele geçirebilecek.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!

SON VİDEO

TÜMÜ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi çekebilir