Mitsubishi Electric ve Japonya İleri Endüstriyel Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’nün (AIST) geliştirdiği yapay zekâ temelli çözümler sanayideki yeni ihtiyaçları karşılamaya yardımcı oluyor. Fabrika otomasyon ekipmanlarının gerçek zamanlı kontrolün yönelik olan çözüm, telekomünikasyon tarafında 5G altyapısının yaygınlaşması ile değişecek üretim modellerinin ihtiyaçlarını da adresliyor.
Gerçek zamanlı çalışmayı destekliyor
Zaman alıcı manuel ayarlamalara duyulan ihtiyacı ortadan kaldıran yapay zekâ teknolojisi, otomatik üretim süreçlerindeki değişiklikleri öngörerek fabrika otomasyon ekipmanlarında hareket hızı gibi gerçek zamanlı ayarlamalar yapabiliyor. Makine hatası gibi faktörlere ilişkin çıkarım için güven aralığını tahmin eden ve uygun güven aralığına bağlı olarak ekipmanlarda gerekli ayarlamaları yapan yeni teknolojinin çevik üretim (agile manufacturing) alanı öncelikli olmak üzere daha istikrarlı, güvenilir ve verimli üretim süreçleri sağlaması bekleniyor.
Mitsubishi Electric, AIST ile birlikte geliştirdiği yapay zekâ teknolojisinin temel özelliklerini şu şekilde özetliyor:
- Hız: Yapay zekâ, fabrika otomasyon ekipmanlarının dinamik kontrolü için yüksek hızda çıkarımlar yapıyor. Çevik üretim için bilgisayarlı sayısal denetleyicili (CNC) kesim tezgâhları ve endüstriyel robotlar gibi fabrika otomasyon ekipmanlarının kullanıldığı tesislerde ekipmanların hareketleri, çalışma hızları, hızlanmaları gibi operasyon süreçleri sırasında değişiklik gösterebiliyor. Konvansiyonel üretimde, gerekli hassasiyet düzeyi gibi çalışma parametrelerinin spesifikasyonlara uygun hale getirilmesi için vasıflı çalışanlara ihtiyaç duyuluyor. Gerçek zamanlı bir fabrika otomasyon operasyonu için yüksek hızda çıkarımlarla ekipman kontrollerini eşzamanlı gerçekleştiren yeni düşük-yük yapay zekâ kontrol teknolojisi, ekipmanları denetlerken aynı zamanda çıkarımlar yapıyor ve işleme yükünü minimize ediyor.
- Esneklik: Yapay zekâ, süreç içinde öğrenerek sürekli değişen iş faktörlerine adapte olabiliyor. Üretim sırasında üzerinde çalışılan işin değişmesi, üretim sürelerini uzatabiliyor veya imalat kalitesini düşürebiliyor. Bu değişikliklerin yapılan işe bağlı olarak farklılık göstermesi de fabrika otomasyon ekipmanlarının önceden öğrenmesini zorlaştırıyor. Yeni teknoloji, yapay zekânın iş faktörlerini ekipmanlar daha çalışırken öğrenerek buna göre gerekli değişiklikleri gerçek zamanlı olarak yapmasını sağlarken sürtünme gibi fiziksel koşulları formüle ederek, çalışma sırasında öğrenmeyi sağlamak için matematiksel ifadeleri uyguluyor. Bu sayede sürekli değişen imalat faktörlerine adaptasyonu mümkün kılıyor.
- Güvenilirlik: Fabrika otomasyon ekipmanlarının gerçek zamanlı kontrolüyle istikrarlı bir ürün kalitesi ve verimli imalat süreci elde etmek için yapay zekâ çıkarımlarının güvenilir olması gerekiyor. Yapay zekâ, ayarlamaları çıkarım güven aralığına göre yapıyor. Mitsubishi Electric’in yeni algoritması, her prosesin ve hedef makinenin özelliklerini öğrenerek güven aralığını hesaplıyor. Cihazları kontrol etmek için kullandığı algoritma sayesinde yeni yapay zekâ teknolojisi, yüksek güven düzeyleri sağlıyor.
“İnsan olarak anlık değişimlere reaksiyon gösterebilmemiz mümkün olmadığından devreye yapay zekâ teknolojileri giriyor. Bu noktada, Mitsubishi Electric’in MAISART adını verdiği patentli bir yapay zekâ teknolojisi bulunuyor” diyen Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Ürün Yönetimi ve Pazarlama Birim Müdürü Tolga Bizel; “Bu teknoloji; derin öğrenme, takviyeli öğrenme ve büyük veri analizini kapsıyor. Fabrikanın içindeki katmaların arasına bu teknoloji entegre ediliyor, zorlu ve komplike üretim süreçlerinde hiçbir aşama bozulmadan üretimin devam edebilmesi ve insan gözünün algılayamayacağı birçok gerçekliği algılayabilmesi sağlanıyor. Aynı zamanda geleneksel kontrol yerine yapay zekâ destekli robotlar üretim hatlarında yer alıyor. Robotlara yerleştirilen sensörler, süreçle ilgili ne yapılması gerektiğini ortaya koyarak büyük verinin hayata geçmesini sağlıyor. İnsan müdahalesi olmadan kestirimci metot kullanılarak esnek, hızlı ve verimli üretim devam edebiliyor. Yeni hizmet şekilleri ve iş modellerinin geliştirilmesine bağlı olarak sektörde çalışacak bireylerin niteliklerinde köklü bir dönüşümüne ihtiyaç duyuluyor” şeklinde konuşuyor.